Ekibin büyük bir kısmının çekirdekten yetiştiğini belirttiniz. Onun dışında herhangi bir eğitim alıyorlar mı?
Ofis tarihinde burada çalışmış olan ya da çalışmaya devam eden arkadaşların yarısından fazlası yüksek lisans ve doktora yapmış. Doktora yapanların oranı da %10'un üstünde. Kendi ilgi alanlarıyla ilgili burada bizim verdiğimiz görevi yaparken, eğitimine devam edip uzmanlığını artıranlar bir grup. Onun dışında, buraya tasarım ofisi için başvurup, iki aylık deneme süresi sonunda acaba birbirimize uygun değil miyiz diye soracakken başka özelliklerinden dolayı proje yönetimi takımına alıp, bu takımın kendi içinde eğittiği ve yüksek performans aldığı bir arkadaşımız da var. Bizde beş kişiden biri böyle; tasarım ekibi için aramıza katılmış, kendini şantiye ekibinde bulmuş, daha sonra ise proje ekibine geçmiş. Çünkü bu mesleğin eğitimini görenlerin neyi nasıl yapacaklarını anlamaları çok kolay değil. İkinci grup bu "reverse" yapıp tam tersi alana gidenler. O konuda hiç bilgisi olmadığı için, bu işi yapan biriyle birlikte yoğun bir şekilde o projenin içinde bir süreç geçiriyor, hem eğitiliyor hem oryante oluyor, sonra da o işi alıp devam ettiriyor.
Ayrıca son iki yıldır bazı mesleki eğitimler veriyoruz. 3ds Max ve Autocad eğitimi verebilen bir arkadaşımız var. Sonuçta fikirlerimizin ortaya konup kabul görmesi için birtakım programlardaki performansların da artması lazım. Üçüncü bir eğitim de bu mesleki programların kullanımıyla ilgili eğitimler. Bunları hafta sonları yapıyoruz. Sonra bu lafta kalmıyor, o eğitimi alan arkadaşların bir sonraki projeleri konuyla direkt alakalı oluyor. Yapamazsa dünyanın sonu değil ama artık onun onu yapamadığını biliyor ve başka bir tarafa yönlendiriyoruz. Sonuçta bunlar bizim için avadanlık, mesleğimizi göstermek için kullandığımız alet edevat...
Proje yönetimiyle direkt ilgili bir ofis olarak BIM programlarını kullanıyor musunuz?
2005-2007 arasında bir senaryo yazdık. Kendi exchange server tabanımızdan ayrı bir platform kurmayı planlıyoruz. Bunun altyapısını belli bir noktaya getirdik, sonra araya başka işler girdi. 1-2 ay önce süreci tekrar başlattık. Diyelim size bir proje yapıyoruz, kullanıcı adınızı yazarak web sayfamıza gireceksiniz. Projeniz hangi aşamada, kim ne çizmiş, elektriği ne durumda, mekaniği ne durumda, şantiyeyse günlük raporlarını, fotoğraflarını görebileceğiniz bir taban. Bu sizin görebildiğiniz taraf. Bunun arkasında kendi günlük raporlarımızı görebileceğiz. Şu anda bu raporlar bize manuel olarak geliyor. Bunu işverenle ya da ortak iş yaptığımız firmalarla paylaşabileceğimiz, herkesi yetkilendirebileceğimiz bir yazılım üzerinde çalışıyoruz. Bu hem bizim iş yükümüzü azaltacak, hem işverenlerimiz istedikleri an bizden rapor istemeden o anki durumu şeffaf bir şekilde görecekler, hem de kendi içimizde hedef koyduğumuz noktalarda sapmalar varsa, bunun sebebini matematiksel olarak göreceğiz. Bu benim büyük bir hedefim ama işler tempo değiştirip şirket hızlı bir şekilde gidince yeterince ilgilenemedik. Bir proje tasarlanırken o sürecin içinde kimler var, kim ne kadar performans gösterdi, nerede aksama oldu, kilometre taşları neler, kendi içimizde böyle bir altyapıyı kurmanın peşindeyiz. Bunu yapmadan mesleği bırakmam ama ne zaman devreye girer bilmiyorum. Çünkü kolay bir yazılım değil, benzeri de yok. Bu konuda çalışan Türk akademisyenlerden, Hintli ve Amerikalı yazılımcılara kadar birçok kişiyle görüştüm. Bunu yaparsan tüm süreç kolaylıkla kontrol altında en verimli hale gelir diyorlar. Yazılımsal kısmı zor olmasa da yazılıma vereceğiniz veri kısmının anlattığım şeylerle %100 örtüşmesi gerekiyor. Biraz önce projelerdeki eksiklikler için enerji modellemesi yapamadığımızdan bahsetmiştim. Benim de bu programı yazacak kişiye bunu eksiksiz vermem lazım. Mimari platformda olmayan ama finansçıların ve otellerin kullandığı buna benzer programlar var.
Basecamp'i biliyorum...
Basecamp, Asana bunlardan bu programlardan bazıları. Ama onların buna dönüşmesi çok kolay değil, bunun başka bir platform olması lazım. Bunu başarırsak o zaman mesleğimin hakkını vermeyi başardım diyeceğim.