İşletme mezunuyum. Buraya gelmeden önce AvivaSa ve Turkcell'de çalıştım. Dolayısıyla 15 yıllık iş tecrübem satış pazarlama üzerine. Özellikle Turkcell tarafında pek çok firmayla birebir çalıştım. Her sektörü uzaktan ya da yakından tanıma fırsatım oldu. Oğuz Bey ile tanıştıktan sonra buranın samimiyetine inandığım için o dönemde ani bir kararla hem sektör hem de iş değiştirdim. Yaklaşık bir buçuk yıldır da buradayım.
İşe başladığımda ofis Zincirlikuyu'daydı. Ortaköy'e 2014 Ağustos ayında taşındık. Buraya taşındıktan sonra hızlı bir yapılanma sürecine girmiş olduk. İşletme mezunlarını bilirsiniz, üniversite zamanında a'dan z'ye her türlü eğitimi alıyoruz. Bunun içerisinde İnsan Kaynakları Eğitimi de var, Finans ve Bütçe Yönetimi de var. Oğuz Bayazıt Mimarlık'ta, üniversitede aldığım tüm eğitimleri yaşayarak deneyimleme ve tecrübelerimi geliştirme imkanı buldum.
Firmalara işletme mezunu olarak başladığınızda standart ve hatta tek tip bir iş tanımı ile hareket ediyorsunuz. Halbuki çok yönlü ve hızla gelişen böyle bir şirkette çok daha yaratıcı ve efektif çalışma imkanı buldum. İdari kadromuzun gelişimi Ortaköy ofise geçtikten sonra ivme kazandı. Muhasebe departmanına ek olarak satınalma, lojistik, IT gibi farklı departmanlar kurarak her birimin verimliliğini arttırdık. Şirkette kendi mutfağımızı da kurarak çalışanlarımızın memnuniyetini sağlamayı hedefledik. Bu arada aşçımızın Instagram'da yemekleri gayet ünlüdür.
Oğuz Bayazıt Mimarlık'ta özellikle son yıllarda yaptığımız büyük projeler nedeniyle yeni bir yapılanma süreci geçirdik. Bu olumlu süreci yaşarken Oğuz Bey'le çalışmak benim için ayrı bir tecrübeydi. Oğuz Bey insani yönü ve empati yeteneği çok gelişmiş, anlayışlı ve yanında çalışan herkese fikrini soran ve onların fikrini önemseyen biridir. Çalışanlarıyla güçlü ve doğru iletişim kurup, onları çok net anlayıp etkin çözümler üretir. Büyüme sürecimizde bu yaklaşımın bizi çok olumlu etkilediğine inanıyorum.
İlk kurulduğunda 5-6 kişilik bir kadroyla başlayan Oğuz Bayazıt Mimarlık şu anda 50 kişiye yaklaştı. Her iş görüşmesinde şunun altını çiziyoruz; evet büyüyor ve gelişiyoruz, evet profesyonel bir iş yapıyoruz ama her şeyden önce biz bir aileyiz. Sahip olduğumuz bu değerleri ve bu samimiyeti koruyarak ailemizi genişletmek istiyoruz. Bünyemizdeki bütün arkadaşlarımız burayı sadece bir iş yeri gibi değil, gerçekten kendi evleri gibi görüyor ve bu şekilde benimsiyorlar. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar bu yapıyı koruyarak ilerliyoruz. En büyük artılarımızdan biri bu. Belki de bu yüzden bu iş yerine bu kadar bağlıyız ve birbirimizi bu kadar seviyoruz.