Manzaneras Nehri Parkı'nda yer alan öneride önemli olan bir "bina" üretmek değil, bir mimarlık (ya da mimarlıklar) sahnelemekti. Farklı spor alanlarını bünyesinde barındıracak bir tür "giysi" ya da "sihirli kutu" oluşturulmaya çalışıldı. Bu örtü açılarak kendini komplekste gerçekleşen farklı aktiviteler için dönüştürürken, peyzaj içinde de değişken ve canlı bir profil oluşturuyor. Bu heyecan verici ve hareketli kabuk gün ışığını süzerken, spor alanlarını hafif bir duvar gibi koruyor.
Koruyucu bir örtü gibi, sihirli kutu, çok farklı katmanlardan oluşuyor. Gün boyunca süzgeç, yansıtıcı ve opak iken geceleri ışıldıyor. Tıpkı bir tiyatro sahnesi gibi esrarengiz ve şenlikli. Spor profesyonelleri için düzenlenen servisler, antrenman, ısınma, atletlerin kabul edildiği resepsiyon, VIP, basın ve teknik faaliyetlerden meydana geliyor. Yapı hem günlük spor faaliyetlerine hem de daha profesyonel spor aktivitelerine hizmet ettiği için, halkın yapıya yürüyerek, bisikletle hatta tekerlekli patenle ulaşabileceği düşünülmüş. Parkın, onu saran kentle yollar ve akslarla kurulu doğrudan ilişkisi bölgenin "büyük peyzajını" oluşturuyor. (Kaynak: worldarchitecturenews.com)