Duygu Şensöz

06 Eylül 2013

Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Bölümü 2009 mezunuyum. İglo'ya iş ilanıyla başvurdum ve bir yılımı doldurmak üzereyim. Buraya gelmeden önce şantiye deneyimim oldu. Şantiyeden sonra önce bir restorasyon ofisinde daha sonra da bir tasarım ofisinde çalıştım.

İglo'da herkesin işini severek yaptığı rahatlatıcı bir ortam var. Burada çalışanlar hakikaten mimarlıktan başka bir derdi olmayan insanlar olduğu için kişisel sıkıntıların pek yaşanmadığı güzel bir ortam oluşuyor. İnsan ilişkileri ayrıca çalışılması gereken bir alan; iş ortamının stresli olup olmaması, iş arkadaşlarınızla kurduğunuz ilişkiler bence çok önemli. Daha önce çalıştığım ofislerde hep bir gerginlik vardı ve mesai saatleri dışında orada artı bir vakit geçirmek istemiyordum. Çünkü orada mimarlıkla ilişkiyi pek göremiyordum. Burada herkes işini severek yaptığı ve hayatını bu şekilde geçirmeyi iş edindiği için o anlamda bir sıkıntı yok. 

Hafta sonu çalışmıyor olmamız beni gerçekten mutlu ediyor çünkü bir mimar olarak gezmeyi çok seviyorum ve sosyal hayatın da kesintiye uğramaması lazım. Çünkü beni İstanbul'da tutan önemli faktör de bu; sosyal hayatın içine güzel bir şehir hayatı katabilmek, İstanbul'u gezebilmek. Hafta sonu çalıştığınız zaman sadece bir ofis hayatınız oluyor. Esneklik de çok önemli, mimari ofislerin esneklik anlamındaki sıkıntısı hep mesai saatlerini uzatmak anlamında oluyor. Oysa burada izin istediğimde bana o özgürlüğü tanıyabilen bir ortam var. Zaten bitirmem gereken bir işim varsa onu mesai saatlerinin dışında da tamamlayabiliyorum. O karşılıklı esnekliği, güveni sağlayınca sıkıntı olmuyor.

Şu anda mimarlık dünyasında her şeyin rant üzerinden dönmesi gibi bir sıkıntı var. Özellikle o tür ilişkiler kurmaktan çok kaçınıyorum. O yüzden patronların da benimle aynı mantıkta insanlar olması beni mutlu ediyor. Zaten az kişi çalıştığımız için o anlamda bir iletişim kopukluğuna pek mahal yok. Samimiyet olması güzel bir şey. 

Sonuçta işinizi yapıp çıkıyorsunuz ama sabahtan akşama proje çizmenin yanı sıra kentle ilgili sorunları tartışabileceğiniz bir ofis ortamına sahip olmanız da çok önemli. Mimarlık kent yaşamının çok içinde bir meslek ama ofislerin içinde tıkılıp kaldığımız için hiçbir şekilde faal olamıyoruz. Halbuki neyin ne için yapıldığını çok iyi görebiliyoruz çünkü o yapılı çevreyi oluşturan yine bizleriz. Çizim dışında da tartışabileceğim, o ortaklığı kurabileceğim insanlarla beraber çalışmak beni mutlu ediyor. İnsanların diğer konularda da zihnini çalıştırması gerekiyor çünkü ofislerde sabahtan akşama kadar proje çizmek yeterli değil. Meslektaşlar arasında bir kamuoyu oluşturabiliriz.


İglo'nun İçinden...
Koşaradım Projeler
Tasarım Ekibi
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :