“En küçük ölçekte bile kentlilik, kentsellik üzerine çalışıyoruz”
12 Mart 2010
Aboutblank'in ilk projelerinden biri; Ytong Stand Tasarımı Yarışması'na gönderilen öneri.
İnternette projelerinizden birine kullanıcı yorumu olarak yöneltmiş bir eleştiri gözüme çarptı: "Tasarımlarınızın toplumla biraz daha bütünleşmesini bekliyorum." Böyle bir ifade üzerine ne düşünüyorsunuz?
HSG: Sanırım orada projemizin ayaklarının yere basması gerektiği de belirtiliyordu. Aslında projelerimizin hiç birinde uçuk bir durum yok. Üstelik bir herhangi bir projeye başlarken, kamusal aktiviteyi mümkün olduğunca içine almaya çalışan, arada geçiş alanları oluşturmaya çalışan şemalar kullanıyoruz. Ytong için yaptığımız stand tasarımında bile bu –bir anlamda- böyleydi. Bizim proje paftalarımızın yarısından çoğu projeyi anlatmaya yönelik oluyor; şova kaçan çok az görsel kullanıyoruz. Bu nedenle de yarışma projelerine genel olarak yöneltilen eleştirilerin bizim üretimlerimizde çok da geçerli olduğunu sanmıyorum.
EV: Projelerimizi daima çevresel faktörleri baz alarak şekillendirdiğimiz için böyle bir eleştiriye ben de çok rahatlıkla karşı çıkabilirim.
GK: Hatta tam tersini söylemek lazım: Tüm projelerimiz kentlilik, kentsellik üzerine… Ofis kavramı ile kurduğumuzu söylediğimiz ilişki de hem aynı kavramlar üzerine! Mimarlığımızın yaşadığımız gibi olduğunu söylemek de mümkün. Belli sınırların, sert çizgilerin olduğu, birilerinin diğerlerine uzaktan baktığı, aralarında büyük mesafelerin konulduğu projeler ürettiğimiz söylenemez. Hep arada durumlar, melezler, üst üste binmeler üzerine kurgulanmış mekanlar öneriyoruz. Arkaik "sanatı sanat için değil, halk için yapın" eleştirisinin dolayısıyla meselimizle pek bir ilgisi yok.
Ytong için stand tasarımı.
Hatta sitenizde yayınladığınız projelere baktığımızda, neredeyse tamamının kentsel tasarım odaklı olduğunu görüyoruz. Kentsel tasarım üzerine, daha büyük ölçeklerle çalışmayı daha keyifli ya da daha verimli mi buluyorsunuz?
HSG: Daha keyifli, verimli ve belki de daha da başarılıyız bu konuda… Ama bunu öyle çok fazla farkında olarak, çok bilinçli yapmasak da analiz ettiğimizde, katıldığımız kentsel tasarım yarışmalarında daha büyük bir yüzdede başarılı olduğumuzu görüyoruz. Yarışma kazanmak illa ki bir başarı sayılırsa tabi… Bu da en baştan beri savunduğumuz ve projelerimize yansıttığımız kentsellik fikrini olabildiğince çok kişiye ulaştırabilmemiz ile ilgili görülebilir.
Peki, mimarlığı algılayışınız da buna mı bağlı? Tekil bir yapı ölçeğinden ziyade her şeyi bir kentsellik olarak mı görüyorsunuz?
GK: Evet, kesinlikle.
HSG: Mesela bu işe ilk başladığımızda Gökhan'ın ortaya çıkardığı S.O.S projesi tamamı bununla ilgiliydi. Sonrasında PROSteel Yarışması için tasarladığımız –ki bu bir çelik yapı tasarımı yarışması idi- proje de, içinde PROSteel yarışmalarına belki de bugüne kadar gönderilmiş ve içinde en az yapı ölçeğinde tasarımı bulunduran projeydi. Tamamen bir kentsel diyagram yapısı idi. O da kent ile kıyıyı bağlamaya çalışan, kentsel bir yapıydı. Baştan beri pek kentsellik üzerine çalışıyor kafamız.
GK: En küçük ölçekte bile "kentlilik" üzerine çalışıyoruz diyelim. Çünkü en basit anlamı ile bir yerleşim biriminden bahsetmiyoruz. Kentlilik üzerine, kentsellik üzerine çalışmak, üzerinde uğraştığımız şeyin ölçeğine bağlı olarak değişmiyor. Bir stand tasarımı yaparken bile onu bir kentsel doku olarak algılıyoruz. Bu, her zaman bizim için önemli girdilerden biri olmuştur.
Aboutblank Nasıl Bir Ofis Kurgusu Düşlüyor?
Aboutblank İsminin Olanakları ya da Olanaksızlıkları...
Şu Anki Esas Faaliyet Alanı: Yarışmalar
Mimarlık Üretimi Süreçleri ve Dinamikleri Üzerine
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın