Bir tanıtım ajansı kurmak, sanal müze projesini hayata geçirebilmek için mi gerekliydi, yoksa kendi başına planlanan bir projeydi?
Gamze Güven: Tanıtım ajansı kesinlikle ayrı bir projeydi. Hatta İstanbul Kalkınma Ajansı'na sunduğumuz projenin adı şöyleydi: "Endüstriyel Tasarımın Küresel Rekabet Gücünün Artırılması: Endüstriyel Tasarım Tanıtım Ajansı ve Sanal Müze Projesi." Master tezi gibi bir ismi var! (gülüyor)
Bu gibi projeleri oluşturma süreçleri nasıl işliyor?
Gamze Güven: Başka sektörlere yönelik bu gibi projeler yapılmış olsa da, yaratıcı sektör için ilk kez böyle bir yapılanmaya gidildi. Kalkınma Ajansı da biliyorsunuz çok yeni… Elbette kitapçıklarında ne gibi projeleri destekleyeceklerini çok net anlatıyorlar. Örneğin çok aykırı projelere vermiyorlar. Sanırım içeriğimiz onların beklentisine çok iyi oturdu ki, önerilen 54 proje içerisinden fonlanmaya hak kazanan ilk 14 arasına girdik. Öte yandan endüstriyel tasarıma duyulan ihtiyaç, günümüzde hükümet nezdinde de fark edilmiş durumda… 500 milyar Dolara yakın ihracat hedefi var; KOBİ'lerin inovasyon ve tasarımla buluşması konusu var. Bizim projemiz tam da buna hizmet ediyordu.
Tanıtım Ajansı gibi bir yapı nasıl kurgulanıyor?
Gamze Güven: Endüstriyel Tasarım Tanıtım Ajansı (ETTA), hem sanayici ile tasarımcının çok daha etkin biçimde bir araya gelmesini, işbirliklerinin imkanını hem de sektörün sorunlarının konuşulmasını sağlayacak. Sektörel toplantıların da içinde bulunduğu bir dizi etkinlik ile ajans, tasarım ihtiyacı ile ilgili her şeyin üssü olacak. Bağdat Caddesi'nde böyle bir ofis kurduk; içinde kütüphane, konferans salonu var. Orada aktif bir şekilde eğitimlere başladık, paneller düzenleniyor. 29 Haziran Dünya Endüstriyel Tasarım Günü'nde bir sohbet toplantısı ve ardından bir parti düzenledik. Kısacası gündem yoğun! Bu ajansın tabi en önemli fonksiyonu, hem yurtiçindeki sanayiciler ve tasarımcıların ihtiyaçlarını çözümlemek hem de Türkiyeli endüstriyel tasarımcıları uluslararası pazara tanıtmak… Yalnızca ajansın değil, müzenin misyonu da biraz bu. Sanal müze, dünyanın her tarafında Türk tasarımının geçmişi ve bugünü hakkında ciddi bir perspektif sunuyor. Kısacası ajans ve müze, birbirini destekleyen yapılar…
Tanıtım Ajansı olarak faaliyetleriniz arasında, sözünü ettiğiniz sektörel toplantılar ve eğitimler dışında başka ne gibi kalemler var?
Gamze Güven: Mesela çocuk atölyeleri yaptık; ilkokul ve ortaokul çocuklarına yönelik 4 tane workshop düzenlendi. Burada iştirakçimiz Beyoğlu Belediyesi idi. Onların sağladığı mekanda, Beyoğlu Gençlik Merkezi'nde ve projemiz iletişim sorumlusunun organize ettiği bir ortamda tasarımcı arkadaşlarımız ile çocuklar bir araya geldiler. Böylelikle genç nesiller tasarım ile tanıştırıldı ve uzun vadede mesleğe katılımlarının tohumları atılmış oldu.
Planladığımız 11 sektörel toplantıyı da gerçekleştirdik; ambalaj, zücaciye, küçük ev aletleri, deniz taşıt araçları, kara taşıt araçları, lüks tüketim ürünleri, medikal sektörü, askeri gereçler, ofis mobilyası ve ev mobilyası, elektronik ve ev cihazları ile yapı bileşenleri ve aydınlatma.