Her iki sergide yer alan fotoğrafların üslup bakımından ayrıştığı göze çarpıyor. Fotoğraflama aşamasında nasıl bir yol izlendi?
Her iki sergi için de fotoğraf çekilirken, sergilenmeyecek olan yapıların bile muhakkak belgelenmesini istedim. Böylece cemaatlerin elinde bir arşiv oluşacaktı. Çünkü bunlar zaten küçük maliyetlerle elde edilen işler.
Rum mimarlar sergisinde, mimari fotoğrafçılık alanında profesyonel işler üreten Dr. Aras Neftçi ile birlikte çalıştık.
Frej Apartmanı, Konstandinos Kiryakidis, Foto: Aras Neftçi
Ermeni mimarlar sergisinde ise başka bir yol izlendi. Öncelikle Galata Fotoğrafhanesi Fotoğraf Akademisi'nden fotoğrafçı arkadaşlar çalışmaya katıldı. Bunun yanı sıra bağımsız olarak projeye katılan isimler de oldu. Sonuçta, 20-25 kişiden oluşan bir grup çalışmayı tamamladı.
Serginin küratörü olarak, çekimler öncesinde herhangi bir yönlendirmede bulundunuz ya da belli kurallar koydunuz mu?
Ben önceden fotoğrafçılara sadece sergilerin amacını anlattım. Bir de çekimlerden sonra bazı eksik kalmış yanlar gördüğümüzde, bunları belirttik ve bazı binaları yeniden çektiler.
Ya sergilerin tasarımı aşamasında?
Rum mimarlar sergisi için tasarımcı olarak Metin Deniz'i önerdim. Ermeni mimarlar sergisinin tasarımında ise Erkal Yavi ile çalıştık. İkisi de farklı yöntemler izlediler. Metin Deniz tüm fotoğrafları 2,5 ay boyunca bilgisayarda düzeltti. Dolayısıyla tüm kusurlar ortadan kaldırıldı. Öyle ki, rötuşlanmış fotoğraflardan birine "Bu bina yeni mi restore edildi?" yorumu bile yapıldı.
Erkal Yavi ise tam tersi bir yol tuttu; "Madem bu binaları biz rezil etmişiz, bu rezalet de gözükmeli" dedi.
Yani tasarımı tamamen Metin Deniz ve Erkal Yavi'nin inisiyatifine bıraktınız.
Her ikisi de yakın arkadaşım. Onlardan tek ricam bunların "geveze" sergiler olmaması yönündeydi. "Yazılması gereken bilgiler dışında bir şey yazmayacağız" dedim. Zaten onlar da aynı görüşteymiş.
Ermeni mimarlar sergisinde bu eksiklik sesli rehber ile gideriliyor…
Sesli rehber sonradan eklendi. Ben de karşı çıkmadım. Ama o olmasa da olur. Metin ve resimlerin levhalarda birlikte sergilendiği tasarımı ilk kez 1996 Habitat sergilerinde görmüştüm. Hoşuma gitmişti fakat daha ilk salonu gezdikten sonra sergiyi terk etmiştim. Beline ağrı giriyor insanın. Üstelik tüm metinleri okumak da mümkün değil. Kitap sayfasını büyütüp sergilemek iyi hoş ama metinlerin kısa olması gerekiyor.
Ayrıca fotoğrafları da elimizden geldiğince büyük sergilemek istedik. "Küçük fotoğraf olmayacak, dilersek detay kullanırız" fikrinde buluştuk.
Mekân da kısıtlayıcı oldu sanırım.
O da sonradan belli oldu. Mekân arayışında biraz geç kalınmıştı. İstanbul 2010 etkinlikleri dolayısıyla her yerde sergi açılıyordu. Metin'le ben Akademi mezunuyuz. Mimar Sinan'ın salonunu kullanmak da Metin'in tercihiydi. Zaten sergide yer alan mimarların çoğu da bu okuldan mezun. O dönemdeki Rektör Rahmi Aksungur ile ilk görüşmemizde boş salonları olmadığını öğrendik. Ama sonra Aksungur'un desteği ile Osman Hamdi Bey Salonu bizim için ayrıldı ve ödemesi yapıldı.
Ermeni mimarlar sergisinin yer sorunu ise devam ediyordu. Derken İstanbul Modern'de yapılabileceği gündeme geldi ve yetkililerle görüşmeye başladık. Tabi İstanbul Modern, müze olması nedeniyle sergileme konusunda son derece titiz çalışan ve kendi kuralları olan bir kurum. Fikir hoşlarına gitti ama her şeyin kendi kontrollerinde olmasını istediler. Ama çalışmamızı görünce onlar da sonuçtan memnun kaldılar.
Birtakım beklentilerinin olması çok doğal. Tek itirazım, sergi için çok sıkışık bir yerin ayrılmış olması. Bitişiğimizdeki bizimkinin bir misli büyük salonda 15 adet fotoğraf sergileniyordu. Orasının fotoğraf galerisi olduğunu öne sürerek bize vermediler. Kutluğ Ataman sergisine de öyle büyük bir önem veriliyordu ki, çıkışına bizim sergimizin yerini gösteren bir işaret levhası yerleştiremedik.
Hazırladığınız sergiler yurt dışına da gidecek mi?
Önemli olan işin mali tarafı, bu sergiler çok küçük bütçelerle gerçekleştirildi. Nasıl gerçekleşir bilemiyorum ama Ermeni mimarlar sergisinin Erivan'a götürülmesi düşünülüyor. O nedenle de tasarım aşamasında serginin taşınabilir olması hedeflendi. Sergileme düzeni konusunda Akın Nalça'nın çok yardımı oldu.
Yunanistan Mimarlar Odası'nın Selanik Şubesi'nden de Rum mimarlar sergisine ilişkin talep geldi. Sergiyi oradan Atina'ya taşımayı da düşünüyoruz. Ama bunlar henüz tasarı halinde.
Splendid Oteli, Kaludis Laskaris