Guggenheim'a Öykünen Bir Yapı

Alman mimar Karl Schwanzer tarafından tasarlanan ve 1973 yılında inşaatı tamamlanarak ziyaretçilere açılan Almanya'nın Münih kentindeki BMW Müzesi, 2008 yılında etraflı bir yenileme ve genişletme projesi ile tazelendi. Özellikle de yapının eki olan Coop Himmeb(l)au imzalı BMW Welt, kompleks için bir tür gençlik iksiri vazifesi gördü.



Schwanzer'in projelendirdiği ve bugün hala müze işlevini üstlenen ilk yapı, mimar tarafından "kapalı bir mekanda sürekli bir yol" konsepti ile tasarlandı. Frank Lloyd Wright'ın Guggenheim Müzesi sayesinde hiç de yabancı olmadığımız bir konseptin, sürekli bir sirkülasyon rampasının karakterize ettiği yapıya, Guggenheim'dan farklı olarak girişler üst kottan yapılıyor.



BMW Müzesinin alt katları, dünyaca ünlü otomobil üreticisinin kalıcı koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. "Vintage" araçların yanı sıra lüks BMW 7 serisi gibi otomobillerin yıllar ve hatta on yıllar içerisindeki değişim ve gelişimi de bu bölümde detaylı olarak sergileniyor. Firmanın "gelişim" kavramının altını doldurmak için faydalandığı tek örnek ise, elbette bu değil… BMW Müzesi'nin en "nadide" sergileme parçalarından biri olarak karşımıza, firmanın hidrojen ile çalışan deneysel aracı H2R çıkıyor.

BMW Müzesi, şirketin farklı araçlarına yönelik bölümlerden oluşuyor. Örneğin BMW motosikletleri ve motor sporları için özel araçları, kendilerine adanmış bölümlerde ve bir arada sergileniyorlar.