İkinci Bahar'dan Halil Koç: "Eskiden kavga, gürültü olurmuş; artık yok!"

17-18 seneden beri burada çalışıyorum. Ben Tarabya'daydım; sonra arkadaşım vesilesi ile buraya geçtim. Bir kere başladık, sonra her şey yolunda gitti ve devam ettim. Patron değişti; biz yine kaldık.

Geldiğimizde Çiçek Pasajı böyle değildi. Ben geldiğim ilk gün hemen gitmeyi düşünmüştüm. Mesela masalarda örtü falan yoktu. Melamin tabaklar vardı. Hareketlilik vardı tabii, çünkü Beyoğlu'nda başka yer yoktu. Aslında bir daha gelmeyecektim. Patron ile sohbet ederken bana burası sıcak geldi; "Biraz çalışayım" diye düşündüm. Bir gün baktım ki her şey ileri gitmiş. Değişiklikler yapıldı. Bana göre daha iyi oldu tabii... Meze çeşidi fazla değildi; insanlara midye kokoreçten farklı bir şey sunulmuyordu. Artık başka restaurantlarda ne varsa, burada hepsi var. Servis açısından olsun, yemek açısından; herkese rahatlıkla hitap edebiliyor. Aranan her şey bulunabiliyor.

Müşteri profili de ister istemez değişiyor. Bizden öncekiler çok daha farklıymış tabii... Bilemiyoruz tabii nasıl; ama kavgalar gürültüler olurmuş. Şimdi öyle bir şey yok. Yalnız bayan da gelse burada çok rahatlıkla oturabiliyor. Herkese hitap ettiği için, 18'inden sonra, 60'ına 70'ine kadar insan geliyor. Sonra, o zamanlar insanlar taburelere oturuyorlarmış; sonradan masalı olmuş. Şu anda gelen insanlar arasında da "Turistik olmuş" diyen de var, "Daha güzel olmuş" diyen de... Eskisini özleyenler de var.