İKSV Yurt Dışı Proje Liderleri Deniz Ova ve Üstüngel İnanç İle 'Turkey Now!' Festivaller Serisi Üzerine

01 Ağustos 2008

İKSV'nin festivalleri ile yurtdışına açılmadaki hedefini kısaca özetleyebilir misiniz?

Deniz Ova: İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Avrupa Birliği'yle müzakere süreci devam ederken, Türkiye'nin çağdaş kültürünün Avrupa'nın çeşitli başkentlerinde tanıtılması amacıyla, 2004 yılında Berlin'de gerçekleştirilen etkinliklerle başlayan ve Brüksel, Londra, Stuttgart, Amsterdam ve Rotterdam ile devam eden kültürel etkinlikler gerçekleştiriyor. Türkiye'nin farklı kaynaklardan beslenen kültür ve sanat hayatı, sürekli bir değişim ve gelişim yaşıyor. Türkiye'nin çağdaş sanatı dünyada farklı platformlarda fark edilmeye ve tanınmaya devam ediyor. Avrupa'nın farklı kentlerinde bu çabayı devam ettirip, düzenlediğimiz festivallerle ülkemizin sanatçılarıyla dünya sanat ve kültür kurumlarını kalıcı bir işbirliğine davet ediyoruz. Uzun vadede Türkiye'nin çağdaş sanatını mercek altına alarak tanıtımını sağlamak ve Türkiye'yle Avrupa'nın mevcut politik ve ekonomik ilişkilerini sanat alanında da geliştirmeyi hedefliyoruz. Böylece Türkiye'nin batı ve doğu arasındaki kimliği, sanat ve kültür alanında da bir kez daha ortaya çıkacaktır. Birbirinden farklı kültürleri ve renkleri potasında eritmeyi başaran Türkiye'nin oluşturduğu yapının dikkatle izlenmesi gerektiğine inanıyoruz.

İstanbul gibi büyük bir dünya metropolünde düzenlenen bienallerin sorumluluğunu üstleniyorsunuz. Yurtdışında düzenlenen festivaller ise yine dünya kentlerinde, fakat metropollerde değil... Amsterdam, Rotterdam veya Stuttgart'ta gerçekleştirilen bir festivalin kent ve kentli ile kurduğu ilişkide nasıl farklılıklar gözlemliyorsunuz?

Üstüngel İnanç: Turkey Now festivalleri bugüne kadar Avrupa'nın birbirinden farklı şehirlerinde yer aldı ve almaya devam ediyor. Festivalin düzenleneceği şehirleri belirlerken metropol olması ya da küçük bir şehir olması bizim için bir kriter oluşturmuyor. İlk Turkey Now festivali bir metropolde, Berlin'de gerçekleşmişti. Takiben Stuttgart ve Amsterdam/Rotterdam'da festivaller gerçekleştirdik. Önümüzdeki yıl Viyana'da olacak. Sonraki yıllar için Londra ve Stockholm'le irtibat içindeyiz. Her festivalin ya da herhangi bir sanat etkinliğinin gerçekleştiği şehirle kurduğu ilişki elbette birbirinden farklı oluyor. Yirmiyi aşkın yılı ardında bırakmış, dünyanın en saygın bienallerinden biri olarak kabul edilen İstanbul Bienali sadece İstanbul'la değil aynı zamanda tüm dünyayla sanat üzerinden bir iletişim kuruyor, kenti dünya çapında entelektüel bir platformda tartışmaların içine sokarak saygınlık kazandırıyor. Göreceli olarak daha "küçük" şehirlerde gerçekleştirdiğimiz Turkey Now festivalleriyse gerek içeriklerinde taşıdıkları Akdenizli havayla, gerekse dikkat çekici reklam kampanyalarıyla gittiğimiz tüm şehirlerde çok olumlu tepkiyle karşılanıyor; orta ve kuzey Avrupa coğrafyasını renklendiriyor. Gerçekleştirdiğimiz etkinliklerde doluluk oranının yüzde yüze yakın olması ve yabancı izleyicilerin yoğun katılımı da Turkey Now festivallerinin gerçekleştiği şehirlerle organik bağını hızla sağladığının göstergesi…

Bir festivalin kentsel kurgusunda, o kentin bir ‘metropol oluşu' ile ‘olmayışı' arasında farklılıklar ortaya çıkar mı? Veya bienali var eden, illa ki kozmopolitizm midir?

U.İ.: Hayır. Bir festivalin nerede gerçekleştiği elbette önem taşır. Bir festival, yapıldığı şehri ve o şehirdeki izleyici kitlesini yansıtır, ama bir festivali ya da bienali önemli yapan yapıldığı yerden çok artistik kalitesidir. Dünya üzerinde önde gelen festival ve bienallere baktığımızda da göreceğimiz gibi genel olarak metropol olmayan şehirler tercih edilmiştir. Salzburg, Edinbourgh, Avignon, Venedik, Montreaux gibi…

Turkey Now programı ile pek çok şehirde Türk sanat ve tasarımını konuk ettiniz. Bu festivaller için yapılan mekân seçimleri nasıl gerçekleşti? ‘Venue'ler hangi mekanizmalar aracılığı ile ve hangi kriterlere göre belirlendi?

D.O.: Hollanda'da gerçekleşen Turkey Now festivali için Amsterdam'da yerleşik köklü bir kültür kurumu olan Kulsan Vakfı'yla çalıştık. Festivallerimizi, gittiğimiz kentlerdeki yerleşik bir kurumla işbirliği içinde; karşılıklı deneyim ve tecrübelerimizi birleştirerek oluşturuyoruz. Mekân seçerken elimizdeki programa uygun mekân arayabiliyoruz ya da bizimle çalışmak isteyen mekânlar için program oluşturabiliyoruz. Zaman zaman bizim çalışmak istediğimiz konser salonları, tiyatrolar, sergi salonları ya da kulüpler için uygun program sunuyoruz. Her zaman mekânın ve sanatçının uyumu çok önemli. Çalıştığımız mekânlar ve ortaklarımızla yakın ilişkimizi festivalden sonra da devam ettirmeye önem veriyoruz. Acak bu şekilde Avrupa'nın sanat ve kültür yaşamında bir devamlılık sağlamak mümkün oluyor.

Berlin, Amsterdam ve Brüksel… Üçü de çok farklı kültürel ve fiziksel yapılanmaları olan kentler. Üç ayrı örnekleme yaparsak, bu kentlerle festivalin karşılıklı olarak kurduğu mekânsal ilişkiyi nasıl tanımlarsınız?

U.İ.: Berlin her açıdan çok kültürlülüğü en ileri noktasında yaşayan ve her şeye açık olan, özellikle de Türkiye'yle uzun süreli ilişkisi olan bir kent. Toleransı, farklı kültür ve düşüncelere kucak açan tavrıyla tanıdığımız Amsterdam; belki de Türkiye'nin kültür ve sanat dünyasına en uzak etkinlik şehirlerinden biri olmasına karşın; hem tarihi hem de sosyolojik olarak önem taşıyan konser salonlarında gerçekleşen Turkey Now etkinliklerini en çok sahiplenen şehir oldu. Birinci senesiyle bir markaya dönüşen Turkey Now, 2008 yılında da Amsterdam ve Rotterdam'da tekrarlanacak. Avrupa'nın kalbi Brüksel, kültür ve sanat dışında politik anlamda da önem taşıyan şehirlerden biri. Burada kendimizi her açıdan doğru ifade etmemiz çok önemliydi.

Yukarıdakilere bağlı olarak kentin kullanıcısı ve festival izleyicisiyle kurulan ilişkinin özellikleri ve/veya zorlukları nelerdi? Bu nasıl başarıldı?

D.O.: Festivaller her şehirle, kültür ve sanat üzerinden ilişkiye giriyor. Tabii ki her gittiğimiz şehirde Türkiye'ye karşı geliştirilmiş olan önyargılarla karşılaşıyoruz. Ancak biz zaten bu önyargıları kırmak ve modern Türkiye'den bir kesit sunmak için yurtdışı festivallerimizi yapıyoruz. Bu nedenle izleyici kitlemizin özellikle yabancılardan oluşması için çaba sarf ediyoruz. Festivallerimizde sunduğumuz programın içinde yenilik taşımasına, farklı bir açıdan bakıyor olmasına çok büyük bir özen gösteriyoruz. Yurtdışı festivallerimizin izleyici kitlesi çok renkli oluyor ve birbirinden farklı sosyal gruplardan geliyor. Çok kültürlülüğümüz hem festivalin programına yansıyor hem de izleyici kitlemize.


Festival Nedir, Ne Değildir?
Festival ve Kent İlişkisi Üzerine
Ünlü Kentler, Ünlü Festivaller
Bunları Biliyor Muydunuz?
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :