Kahire, "çok fazla"!

08 Kasım 2012

Aslında öylesine konuşan ama kavga edermiş gibi sesi sokağa taşan Mısırlılar, dükkanlarının önünden geçtikçe çıkıp "Welcome to Egypt" diyerek bize eşlik ediyordu. Kimi zaman sıcak merasimlerine şehirde neler olup bittiğini ekleyerek, alternatif güzergahlar önerdiler. Kimi zaman kaygı kimi zaman telaş ama çoğu zaman sarı toz rengi şehrin içinde sakladığı diğer renklerin heyecanı vardı etrafta…



İlk günlerin gerektirdiği turistik ziyaretleri akışına bıraktık. Han el-Halili çarşısının renklerini, kalabalık dar sokaklarını, satıcıların ısrarcı davetleri ve süregelen pazarlıkları, taze naneli çayı, nargileyi, sohbeti ve muhabbeti tamamlayıp geride bıraktık.


Hoşsohbet satıcı kadın

Bir cami önündeki açık alana varıp gece vakti yayılmış piknik yapan aileleri görünce taksi şoförünün ne demek istediğini anladım. Halı taşıyan, para sayan adamlar veya pencereden yolu izleyen kadınlar. Kimi zaman rastlanan enformelliğin gelişigüzel kabullenilmiş halleri, kente sinmiş kokusu… Müezzin sesleri ardından pencereden görünen ibadet anları, dördüncü kat hizasından geçen anayola açılan hayatlar…



Artık zamanı gelmişti. Sokaklarda edinilen ilk izlenimler ve turistik demlenmeler sonrasında aşina olunmaya başlanan bu farklı kültürün dili, sesi, rengi, oturması, kalkması, hali ve tavrı ile Kahire'nin gündelik hayatını, arka mahallelerini, Nil'ini, yeni projelerini ve Tahrir Meydanı'nın gecesini, gündüzünü keşfe hazırdık.


Piramitlere Yasalanan Kentte İki Hafta...
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :