“Kemeraltı Üst Örtü Yarışması şartnamesinde çelişkiler vardı”
05 Aralık 2008
Türkiye genelindeki tüm kentsel dönüşümler mutenalaştırma, bölgeyi idealize etme tezi üzerine kurulurken, dönüştürülen yer kente kazandırılmak uğruna ‘o yer' yapan bütün özelliklerden arındırılıyor ve oraya yepyeni bir kimlik atfediliyor. Konak Belediyesi'nin tutumunun farklı olan yanı – hatta bu kadar ilgi uyandırmasının da sebebi – yapı ölçeğinde ekler yapmak, yeni işlevler eklemek yerine işlevin korunup, bir üst strüktür ile bu dönüşümün güdümlenmek istenmesi...
Ama öyle şeyler de oluyor ki! 20-30 yıl evvel yapılmış briket bir bina var ve ben yıkılmasını istiyorum. İstiyorum çünkü Kestelli Caddesi açılacak ve o yıkılmadığı için orayı toparlayamıyoruz. Kurul izin vermiyor, "Sokakları daraltmış, Kemeraltı'nın esprisine uyuyor" diyor. Böyle tartışmalı noktalar da oluyor. Ama bizim yaklaşımımızdaki ilginçliği insanlar da kavramaya başladılar. Şimdi kendileri geliyorlar ve projelerine bizden destek istiyorlar. Bizim eski eserlerle ilgili proje büromuz hakikaten yoğun çalışıyor. 100'e yakın binanın rölevesini arkadaşlarımız yaptılar ki neredeyse bizim kapasitemizi aşan bir iş. Tüm bunlar da korumak için. Çünkü Kemeraltı'ndaki hedefimiz, onu güzelleştirirken yapısını değiştirmek, esprisini bozmak değil.
Kemeraltı Çarşısı
Açılan yarışmada da durum keza böyleydi. Yarışma için fikir nasıl ortaya çıktı? Hedef neydi?
Yarışmanın şartnamesini elbette ben belirlemedim, yalnızca danışman jüri üyesiydim. Ama keşke bazı şeyler o şartnameye eklenseydi diye düşünüyorum. Çünkü şöyle bir sıkıntı var: Yarışmaya katılan 40 kadar eser, ne yazık ki Kemeraltı'nı çok iyi kavramayan eserlerdi. Öncelikle şartnamede, önerilen strüktürün binaların görünüşünü kesmeyecek yükseklikte olması gerektiği belirtilmişti. Binaları kesmemesi için yaklaşık yedi metrelik bir yüksekliğe çıkması gerekiyor. Bu yükseklikteki bir ahşap kolonun temeli vesairesi düşünüldüğünde – ki ben mühendis olduğum için hep bunlara takıyorum - bu epey iddialı bir yapı demek. Dolayısıyla inşa süreçlerinde tekil bir şemsiye veya örtü söz konusu olursa, Kemeraltı'nda sıkıntı yaratacak. Salepçioğlu İş Hanı önünde belki bunu uygulayabiliriz. Ama daha dar alanlara gelindiğinde uygulama zorlaşıyor. Keşke öneriler arasında daha mobil örtü sistemleri olsaydı ve biz binadan binaya örtebilseydik diye düşünüyorum, ama şartnamede "Binalara dokunmayacaksın" diyordu. Yarışmada böyle bir çelişki vardı.
Kemeraltı Çarşısı
Ama bunca yoğun çalışma ve pratiğin sonrasında, yalnızca bir makyaj olarak görülebilecek bir üst örtüye yönelik ihtiyaç nereden doğdu?
Son yıllarda alışveriş merkezlerinin sağladığı bir rahatlık bunda etkili oldu. Çarşının üstünü çirkin bezlerle örtmeye başladılar. Kışın çarşının üstünün açık olması çok rahatsızlık yaratmıyor, çünkü İzmir'deki yağmur birkaç kez rahatsız edici boyuta ulaşır. Kemeraltı için asıl sorun güneş. Zaten geçmişteki İzmir fotoğraflarına baktığımız zaman beş metre uzunluğunda bezden tenteler görüyorsunuz. Güneş insanların Kemeraltı'na girmesini engellediği için esnaf, geçici bir çözüm olarak yeşil sera örtüleri germeye başladı ve çok çirkin bir görüntü oluştu. Dahası yangın tehlikesi var. Biz de sökmeye başladık ama bu sefer de tepki aldık. Çünkü insanlar gelmez oldular. Kemeraltı'nın bir özelliği çok sayıda insanın girip çıkması. Binlerce insan geliyor buraya; hele bayram günleri 500-600 bini buluyor.
Kemeraltı'nın Tarihi ve Bilinmesi Gerekenleri
Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ ile Kemeraltı'nın Akıbeti Üzerine
Kemeraltı'nda Bugüne Kadar Neler, Nasıl Yapıldı?
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın