Kentsel dönüşüm projeleri tartışılırken genellikle bir taraf atlanıyor. Rant odaklı kentsel dönüşümün zararları, anayasal hak olan barınma hakkı ve evlerini kaybedecek olan insanlar tartışmanın ana eksenini oluştururken, dönüşüm bölgelerinin kendine has sosyal dokusu mevzu bahis edilmiyor. Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Yeşim Uysal, tam da bundan şikayet ediyor ve "Mamak'taki sosyal ortam kent merkezinden yaşanan sosyal ortamdan çok farklı. Mamaklılar birlikte yaşıyor, paylaşıyor ve hayata tutunuyor" diyor.
Uysal şöyle konuşuyor:
"Hep kentsel dönüşümün zararlarından bahsediyoruz; kentsel dönüşüm insancıl değil, diyoruz. Kentsel yenileme dururken, Mamak'ın neden kentsel dönüşüme uğramak zorunda kaldığını sorguluyoruz. Projenin bir rant projesi olduğunu söylüyoruz. Evet, barınma hakkı anayasal bir haktır. Mamak'a alışveriş merkezi de yapılsa, o alışveriş merkezinin yanına bloklar da dikilse, oradan gelen rant Mamaklılarla paylaşılmalıdır. Bu tip sorunlar anayasal çerçevede ele alınmalıdır. Bunlar bizim şimdiye kadar yaptığımızı kentsel dönüşüm çalışmaların sonuçları. Ama şimdiye kadar dillendirmediğimiz başka bir unsur var; oradaki kültürel atmosfer. Mamak'taki sosyal ortam, bizim şu anda kent merkezinde yaşadığımız sosyal ortam değil. Biz artık makineleştik ve buna alıştık. Apartmanlarda karşı komşumuzu tanımadan yaşıyoruz, ama orada farklı bir kültürel ortam var. O sosyalleşme yitirilmemiş durumda.
İnsanlar bahçelerinde meyvelerini sebzelerini yetiştiriyorlar. Yazın memleketlerine giden komşuların bahçeleri suluyorlar. Biz bunları görmezlikten gelemeyiz. Burada yaşayan insanlar sebzelerini kendi bahçesinde yetiştirmek istiyorlarsa yetiştirecekler!
Mamak açık hava sineması
Örneğin Mamak'ta 1960'lardan kalma bir açık hava sineması var. Kentsel dönüşümün yarattığı mağduriyet sonucu insanlar bir araya gelmek için bir mekanı arayışına girdiler ve bu açık hava sinemasını uygun gördüler. Mahalleli bir araya geldi, boyalarını aldılar, açık hava sinemasını yeniden inşa etti, Barınma Hakkı Bürolarını o sinemanın içine kurdu. Okuma yazma bilmeyenler için kurs açıldı orada.
Yani Mamak'ta hayat devam ediyor. Bu insanlar yaşama tutunmak istiyorlar. Biz unuttuk, ama önemli olan sadece güneşli, kanalizasyon sistemi yeni, manzarası olan, güzel yerlerde yaşamak değil ki! Bize, bizim insan olduğumuzu hatırlatacak bir şeylerin de olması gerek. Evet başınızın üzerinde çatınız olmalı, ama biraraya gelebilmeli, paylaşabilmeli, birbirinizin derdine de koşabilmelisiniz aynı zamanda."
Mamak Barınma Hakkı Bürosu okuma yazma sınıfı
Meslek insanlarının ve aydınların çözülmesi gereken temel sorunun insanların istedikleri gibi bir çevrede yaşayamama sorunu olduğunu dile getiren Uysal, "Ortadaki sorun, bu bölgelerin kentle olan entegrasyonunun sağlanması ile çözülmeli. Bu insanlar apartmanlara niye girsinler ki? Bu aynı zamanda bir tasarım problemi . 2+1, 3+1 diye terimlerimiz var artık. Halbuki bu terimlerin bile olmaması gerekir. Bunların dışında bir yaşam kalitesini sorgulamıyoruz" dedi.