Peki, bu yapılar nasıl iç içe geçiyorlar?
İpek sinemasının Cercle d'Orient'e eklenen bir kütle ile yapıştığını, arka cephesini bütünü ile kapattiğinı söylemiştim. Sahada Melek apartmanı arkasında yola mahreci olmayan bir boşluk kalıyor, o boşluğa Emek sinemasının salonu yapılıyor, sahnesi henüz yok. Bu boşluğa bir salon yapıldığında giriş-çıkış probleminin çözümlenmesi gerekiyor. Hal böyle olunca salona giriş yapmak için Melek apartmanının zemin katını kullanmaya karar veriyorlar ve zemin katındaki taşıyıcı duvarların büyük bir bölümü kaldırılıyor. Böylelikle Emek sinemasına giriş sağlanmış oluyor.
Giriş sağlanıyor, ama bu kez de binanın üst katlardan gelen yükünü temellere iletecek herhangi bir ilişki bırakılmadığı gibi, tesisat ve yetersiz olan tuvaletlerin artırılması içinde kısmen bodrum kata girişler yapılıyor.
Melek apartmanının taşıyıcı sisteminin tamamen kaldırıldığını mı söylüyorsunuz? Nasıl ayakta duruyor peki bunca yıldır bina?
Anlaşılır gibi değil. Yapının nasıl ayakta durduğunu tam olarak bilemiyoruz, ama yapılar arasındaki düzensizlikten ve derz boşluklarından kaynaklanan bir takım avantajların bu yapıyı ayakta tuttuğunu söyleyebiliriz. Tabi bu durum günümüz deprem yönetmeliğine de aykırı. Bazı uzmanlarımızın belirttiği gibi 80 yıldır yıkılmamış, bundan sonra da bir şey olmaz demek veya Melek Apartmanı'nın iki-üç katının yıkılarak üst katlardan gelen yükün azaltılması gibi üretilen çözümlerin bizim nakil önerimizden daha bilimsel olduğunu düşünüyorum. Tekrarlamak gerekir ise Melek apartmanı can ve mal güvenliği açısından günümüzde emniyetsiz bir yapı durumundadır.
Melek sinemasının taşıyıcı sisteminin olmadığını söylediniz, peki Emek sinemasının taşıyıcı sistemi var mı?
Emek sinemasının salonunun taşıyıcı sistemi Melek apartmanınkinden farklı; salonda Vierendel kirişler ile yapılmış erken dönem betonarme sistemi kullanılıyor. 1925 yılının betonarme tekniğini yansıtan bu taşıyıcı sistem günümüz deprem yönetmeliğinde öngörülen olması gereken taşıyıcı sistem nitekliklerine sahip değildir. 1970 yılında hiç kimseden, hiç bir kurumdan izin alınmadan özgün locaları yok edilerek salona yapılan balkonda yapıya ayrı bir yük bindirmiş, mevcut taşıyıcı sistemin deforme olmasına yol açmıştır. Balkonun bugünkü durumu da günümüz deprem yönetmeliğinde öngörülen, olması gereken taşıyıcı sistem niteliklerine sahip değildir.
Bir de Rüya sineması var?
Evet, Emek sineması salonu yapıldıktan sonra kalan sahaya bir sinema daha yapmak istiyorlar. Fakat Emek sinemasında yaşanan problem orada da ortaya çıkıyor ve Rüya sinemasına giriş vermek için Cercle d'Orient'ı parçalıyorlar. Arka Yeşilçam sokak'ta bulunan kültür varlıkları da tahrip ediliyor ve geriye özgün olarak eski 27 ve 28 parseldeki cepheler kalıyor. Hiçbir taşıyıcı sistem hesabına dayanılmadan yapılan Rüya sinemasının mahrecinin bulunmaması, tahliye koşullarının yetersizliği, özgün yapıları tahrip etmiş kütlesi ve salonunun koruma mevzuatımızda öngörülen herhangi bir kritere, yasal tanıma sahip olmaması sebebi ile korunması gerekli kültür varlığı olmadığına karar veriliyor. Bu kararda sinemanın sahip olduğu kötü şöhretinin herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Bu konuyu mimari meselelerin üzerinde yoğunlaştığımız için fazla uzatmak istemiyorum. Ayrı bir tartışmadır. Rüya sineması yapıldıktan sonra da Rüya sinemasının tahliye koridorunun tavan döşemesinin üstüne , Emek ile arasındaki boşluğa, Emek sinemasının sahnesini koyuyorlar. Yani sahne, salona sonradan eklemlenmiştir.
Rüya'nın servis mekanları ve depolama , personel kullanım alanları olarak kullanılan mekanların da nasıl taşındığı belli bile olmayan kütlelerden oluştuğu tespit edilmiştir.