Titanic Berlin Kurfurstendamm
Projelerinizde kullanmayı sevdiğiniz, tercih ettiğiniz malzemeler var mı?
Ahşap her zaman sıcaklığıyla öne çıkar, her projede olması gereken bir malzeme. Ama biz daha çok otel, restoran gibi yoğun kullanılan alanlarda çalıştığımız için, örneğin masanın çizilmezliğinin, temizliğinin ön planda olması gerekiyor. O yüzden bizler malzeme konusunda know how’ımızı, malzeme bilgimizi ilerletmeye çalışıyoruz. Örneğin ahşap gibi duracak laminat ama o kadar gerçekçi olacak ki kimse dokunduğunda onun ahşap olmadığını anlamayacak. O yüzden ahşabı kullanıyoruz ama bazı yerlerde kullanmamamız gerekiyor. Ama o sıcaklığı ve gerçekçiliği de kaybetmemek için iyi malzemeler araştırıyoruz ve kendi kütüphanemize koyuyoruz, kullanıyoruz.
Son dönemde en çok hoşumuza giden, metal üzeri deneysel uygulamalar yaptırtıyoruz. Bronz, bakır, siyah krom sevdiğimiz malzemelerden. Bu konuda ortak çalıştığımız bir firma var, onlardan da bize özel dokular, renkler yapmasını istiyoruz. Örneğin metal üzeri turuncu ve mavi tonları çalıştırdık. Hep görülmemiş bir şeyin peşinde koşuyoruz ve bunu da nasıl yaptıracağımıza dair atölyelere gidip gelerek elde bulunmayan şeyleri de ürettirmeye çalışıyoruz. Bunu da her metal atölyesi yapmaz, bu konuda da çok iyi bir iş ortağımız var. Bizi kırmıyor ve her seferinde o da heyecanlanıyor. Onun için de bir keşif çünkü. O keşif heyecanı da kalbinizdeki ateşi hep canlı tutuyor. Hep yeni malzeme keşfedelim, yeni malzeme üretelim, onun peşindeyiz. Mesela şimdi Berlin’deki bir bar tasarımı için, epoksiden büyük tuğlalar yaptırıyoruz;. 3 metrelik özel formda ve kalıplarda, turuncu metal bir paravan yaptırıyoruz. Heykelsi objeleri mekanın parçası haline getirirken bunların da malzemesini çözmekten keyif alıyoruz. Yani normal standart malzeme kullanmak yerine biz de yeni bir malzeme yaratıyoruz ve onunla da projeyi özgün kılabiliyoruz.
Metali sevdiğimiz gibi, mermeri, büyük plaka ince porselen seramikler tercih ediyor ve kullanıyoruz.
Titanic Berlin Kurfurstendamm
Projelerinizde olmazsa olmazınız neler var? Malzeme, tasarım yaklaşımı, Designist’in imzası gibi olan şeyler neler?
Özgünlük ve sanatsal ürünler ve çözümcü yapımız. Mesela Intercontinental Taksim projesini yeniliyoruz. Yeni bir yüz geliyor. Projedeki mevcut kapılar, el yapımı marküterili kök kaplamaydı. 354 odanın yenilenme talebi geldiginde, biz bu kapıları değerledirmenin doğru olduğunu düşünerek, o kadar el emeği ve güzel kapıyı harcamak içimize sinmedi. Bugün o kapıları yaptırmak isteseniz, o kök kaplamayı bulmanız çok zor maliyeti cok yüksek olurdu. Biz dedik ki, “Biz bu kapıyı modernleştirebiliriz.” Kapıyı aldık, pervazını bronz metalden yaptık, rengini değiştirdik, bakımını yaptırdık. Hem maddi açıdan hem de kaynakların sürdürülebilirliği açısından büyük bir kazanç sağladığımızı düşünüyorum.
Intercontinental Hotel Taksim
Biliyorsunuz otellerin 15 senede bir yenilenmesi hem tasarımsal hem fiziksel bir ihtiyaç. Şu anda bizi tercih eden çoğu işverenin tercih sebebi, “her şeyi sökün yeni yapalım” yaklaşımında olan bir ofis olmamamız. Eldeki güzel, değerli bazı şeyleri koruyarak hem işverenin hem de dünyanın kazanç sağlayacağı çözümler üretmemiz.
Diğer bir olmazsa olmazımız özgünlük. Aynı tasarımları tekrar etmemek için, her zaman kendimizle bir yarış halindeyiz. Bir diğeri de sanatsal dokunuşlarımız. Güzel sanatlar diplomasının da getirdiği özellik, 5 yıl temel eğitimimi aldığım okulumda, cam da üfledim, resim de yaptım, fotoğrafçılığı, karanlık odayı da öğrendim. Kazandığım sanatsal yaratıcılığı yaptığımız projelere entegre etmek, bizi farklılaştıran bir özellik oldu.
Intercontinental Taksim’de lobide bizim kendi tasarladığımız iki tane eser var. 2 metre çapında İstanbul haritasını metal bronzlar üzerine yuvarlak bir hale getirip, onu karelere bölüp bir artwork tasarımını hayata geçirdik. Mekanlar değişiyor ama kendi projelerim için ürettiğimiz sanat eserleri daima kalıcı oluyor.
Güncel projeleriniz arasında neler var?
Şu anda Etiler Four Seasons Apartments’ta iki tane özel konut projemiz var. İki Moxy otel projemiz, üç Intercontinental projemiz var. İkisi yenileme, birisi yeni proje. Mimar kuzenim Reyhan Uras’la birlikte hem mimari hem iç mimari olarak Şanlıurfa’da villa sitesi tasarlıyoruz. Almanya’da da Titanic Otelleri'nin yeni yatırımları olacak; Motorworld Berlin. Titanic otellerinin işletmesini yapacağı bir proje. Odalar konteyner şeklinde, altta lüks araçların hem satışının hem servis hizmetlerinin yapıldığı bir kompleks bulunmakta. Otelde bu komplekin üstünde bulunmakta. Heyecanlı bir süreç...
Doubletree by Hilton, Şanlıurfa
Ofiste stajyerlere de yer var mı?
Tabii, yazları daha çok geliyorlar. Her zaman gençlere destek veriyor, deneyim kazanabilmeleri için ofisimizin kapılarını açıyoruz. Hatta lise öğrencileri de geliyor. Meslek seçimi yaparken görmek, deneyimlemek isteyen gençler geliyor, birkaç gün neler yaptığımızı, nasıl çalıştığımızı görerek fikir sahibi oluyorlar.
Son olarak genç meslektaşlarınıza ve iç mimarlık mesleğini seçmek isteyen arkadaşlarımıza bir mesajınız var mı?
Bence en büyük zenginlik tecrübe. Zaman ilerledikçe bu teknoloji sayesinde her şeye çok kolay ve hızlı ulaştığımız zaman bazen tecrübenin önemini gözardı edebiliyoruz. Tecrübe kazanmak için önceliğin para olmaması gerektiğini düşünüyorum. Önce para odaklı değil, önce en iyisini yapmaya odaklı başladığında o zaten arkadan geliyor. Kendin yapabileceğinin en iyisini yap ve en iyisi olmak için çok çalış. Ben hâlâ çok çalışmaktan yanayım. Çalıştıkça, araştırdıkça, kendini geliştirdikçe sivrilebiliyorsun, öne geçip farklılaşabiliyorsun. O yüzden gençlere en büyük tavsiyem çok görmek, gezmek, tecrübe kazanmak, çok çalışmak ve severek yapmak. Bizim mesleğimiz sevmeden yapılmaz. Bu bir yaşam tarzı çünkü. Çoğunlukla mimarlar ve iç mimarlar hayatlarının sonuna kadar mesleklerini aşkla yapmaya devam ederler. 60 yaşında emekli olan mimar çok azdır. Sevilmezse yapılabilecek bir meslek değil.