Bize kendinizden ve mimaristudio’nun yola çıkış hikâyesinden biraz bahseder misiniz?
Ayça Akkaya Kul: 2001 yılında fakülte mezuniyetim sonrasında, serbest çalışma hayatıma, Türkiye’nin önemli tasarım ofislerinden birinde uzun yıllar çalışarak başladım. Bu süre içinde Önder’ in de daha önceki yıllara dayanan bir çalışma geçmişi vardı. Yıllar içinde biriken deneyim ile de, 2006 yılında Önder ile “neden birlikte çalışmayı denemeyelim?” dedik ve profesyonel iş yaşamında da birlikte yürümeye karar verdik.
Önder Kul: Ben de fakülteden, biraz uzatmalı olarak 1998 yılında mezun oldum. Zaten mimarlık okuyup, zamanında bitirebilen var mıdır, onu da bilemiyorum (gülüyor). Aslında, benim iş yaşamına atılmam üniversite üçüncü sınıfta başladı. O dönemlerde, dersler dışında kalan zamanımda yarı zamanlı olarak çalışmaya başladım. Şöyle düşünüm, henüz öğrencisiniz, bilgisayar destekli tasarım programları daha yeni yeni gün yüzüne çıkıyor. Bu bağlamda, benim de iş yaşamım rapidoyla başladı. İlk olarak bir restorasyon ofisinde çalışmaya başladım. Ofisimiz de Tarabya Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ndeydi. Hem köşkün restorasyon proje müellifi firma bünyesinde, hem de o harika boğaz manzara karşısında çalışma olanağı bulduğum için kendimi her zaman şanslı hissederim. Aynı zamanda yüksek lisans eğitimime YTÜ’de, rahmetli Hakkı Önel hocamızın danışmanlığında devam ettim. Akabinde doktora eğitimime başladım ancak çalışma hayatına biraz erken atılmak, önceliklerimin değişmesine sebep oldu ve doktora eğitimim yarım kaldı.
İç mimari projelere ise ilk kez 1997 yılında çalışmaya başladığım bir ofiste girdim. Bu yıldan itibaren konsantrasyonumun %80-90’u iç mimari projeleri üzerinde yoğunlaştı. Sonrasında, 2004’te de serbest projeler alarak ofis kuruluşunun ön çalışmalarını yapmaya başlamıştım. 2006 yılında projelerin kapsam ve içeriği değişmeye başladı. Ayça’yla ikimizin kendi işimizi yapma düşüncemiz vardı. Günün sonunda, hayalimizin peşinden birlikte gitmeye karar verdik.
Ofisin tanınırlığını arttıran en önemli proje hangisiydi size göre?
ÖK: İlk yılımız ofisin emekleme dönemiydi. Daha çok konut, yeme-içme, davet mekânları tasarlıyorduk. Sonrasında kurumsal ofis projeleriyle, 2008 yılında Philip Morris Sabancı Pazarlama ve Satış A.Ş. firmasının satış ofislerinin yenilenme sürecindeki tasarım ihalesine davet almamız ile yolumuz kesişti. O dönemde davetli 7 firma arasından, güçlü rakipler arasından seçildik. İşverenimiz sağ olsun, henüz bu büyüklükte bir çalışma gerçekleştirmemiz bize güvendi, işi teslim ettiler. Biz de dört elle sarıldık ve aynı anda firmanın hem İstanbul, hem Ankara ofislerini yaptık. Bu, mimaristudio için önemli bir dönüm noktasıdır diyebilirim.