“‘Ofisi İstanbul’a taşıyalım’ deseler ‘güle güle’ deriz”

02 Şubat 2012



İkiniz de İzmirli misiniz?


Taylan Cinalioğlu: Sayılırız ama aslında hiç değiliz. Cengiz aslında Samsunlu, ben de Trabzonluyum. Ama ne onun Samsunluluğu Samsunluluk, ne de benimki Trabzonluluk. Aileler küçük yaşlarda İzmir, Kuşadası, Aydın civarlarına yerleşmişler. Biz burada büyüdük.

Peki gözlemleriniz üzerinden İstanbul ile kıyaslayacak olursanız, İzmir merkezli bir pratik yürütmenin ne gibi farklılıkları olduğunu söyleyebilirsiniz?

TaylanC: Öncelikle İstanbul'a iş yapıyoruz. En keyif aldığımız projelerden biri orada, devamlı çalıştığımız firmalar orada…

Cengiz Ultav: Bir sürü şehirde tasarım yapıyoruz. Bir yerde tasarlamak için o şehirde yaşamak gerektiğine çok da inanmıyorum. Tüm internet koşulları ile birlikte zaman-mekan deneyimi koşullarını da yıkıyoruz.





TaylanC:
Sanırım pratikte daha fazla sorun var.

CengizU: Müşterinin yapısında farklılıklar var. İstanbul ile İzmir arasındaki temel farkın, iki şehrin yaşamları ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Biz burada daha "relax" bir hayat sürüyoruz, bu doğrudur. Ben şehir dışında, Çeşme'ye yakın oturuyorum, 45 dakika yol geliyorum diye benimle dalga geçiyorlar. Burası daha rahat yaşanan, daha az kalabalık bir kent ama bunun ekonomik karşılıkları da var.

TaylanC: Cengiz'in 45 dakikalık yolculuğu İstanbul'da 3 saat! Cengiz bir firmanın genel müdürü olup helikopter ile yolculuk etmediği sürece İstanbul'da bunu yapamaz. Öte yandan buradan çıkıp "Haydi, Urla'da yemek yiyelim" diyebiliyor olmak, çok güzel… Kafanızı dağıtmanızı sağlıyor.



Peki İzmir'de hayat daha yavaş mı akıyor?

TaylanC: Şöyle diyelim: Ofisten çıkabileceğiniz saat daha esnek. (gülüyorlar)

CengizU: İzmir'in ekonomik yapısı da bu anlamda çok belirleyici. İzmir'de İstanbul'daki kadar çok imalat-üretim yapılmıyor. O kadar çok fabrika veya iş imkanı yok. Bizim yaptığımız iş ise pahalı bir iş. Çoğu zaman ihtiyacın üstünde istekleri yerine getirmeye uğraşıyoruz. Dolayısıyla çok geniş bir müşteri portföyü yaratmak kolay değil.

CengizU: Belki İstanbul ile kıyaslamak da çok doğru değil… Ama İzmir'in çok yavaş bir değişim eğrisi ile karakterize olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Yapılar yenilenmiyor, belki yeni projeler kolay gelişemiyor. İstanbul ve Ankara'ya her gittiğimizde ise şaşırıyoruz.

TaylanC: Cengiz bana katılmaz ama ben, Ankara'da iken orayı çok seviyordum. İzmir'e geldikten sonra ise "Asla buradan ayrılmam" diyorum çünkü İzmir çok keyifli bir şehir! Sonuçta hepimiz çalışıyoruz, koşuşturuyoruz. Ama bu koşuşturmaca, keyfini yaşayabildiğiniz sürece manalı… Ve İzmir bunu sağlıyor. Kısacası "Haydi bu ofisi İstanbul'a taşıyalım" derlerse "güle güle" deriz.


Üniversiteler, Şehirler, Deneyimler ve Ofisler
Pratiğin Dinamikleri
Yakın Dönemden Çeşitli Ölçekler
İzmir'de Mimarlık Yapmak
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :