Mimarlık eğitimi için 4 okulda 4 farklı deneyim yaşadınız; Anadolu Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi ve sonra Yıldız Teknik Üniversitesi'nde mimarlık eğitiminizi sürdürdünüz. Bu okulların hepsi bilinçli tercih miydi? Nasıl başladı öykünüz?
Öğrenci olmanın yoğunluğu çok yüksekti, Eskişehir'de. Kendi başıma ilk zamanlarımdı, kalakalmıştım mimarlık ile. İkisini de anlamaya çabaladım - durmadan soru sorarak. Mimarlık sadece okulda öğrenilecek bir "şey" değil, deneyimlediğiniz gündelik hayat, yapılı çevre, kent kültürü de öğretinize yüksek oranda etkili.
Eskişehir, içe dönük bir kurguya sahip, kent ile bir yere kadar ilişki kurabiliyordunuz. Mimarlık için devam edeceksem bu kentten beslenemem diye düşündüm.
İstanbul'u anlamak heyecan verici idi bu bağlamda, son derece dışa dönük bir kurgusu var kentin çünkü.
Taşkışla size aradığınızı verdi mi?
Evet, iyi ki gelmişim! Hem tek başına Taşkışla, hem Taşkışla'nın içinden İstanbul'a bakış hem de içine aktığınız kent, yeni sorular yeni cevaplar üretiyordu durmadan.
Okuldan sonra Nevzat Sayın ile çalıştınız değil mi?
Evet, ilk zamanlar Gebze'de Pulver-Solvent fabrikaları için ve Banvit İleri İşleme ünitesi için çalışarak geçti. Arka arkaya iki iş, iki endüstri yapısı merakımı besledi ; çok şey öğrendim yapıya dair. Arada okulda yüksek lisans için çabaladım; tabii ki verimli olamadı, yeterince araştırma, okuma yap(a)madım, akademiye ayıracağım zamandan çalıp,NSMH'deki ilk zamanlarımın içine kattım; zamanımın çoğunu ofise ayırmıştım.
Yüksek lisans tezini teslim ettikten sonra, okula bir kere bile uğramadım. Okul ve ofıs arasındaki çatışma okuldan uzaklaşmama, bıkkınlığa sebep olmuştu. Ofiste geçirdiğim zamanlarda ise duyduğum merak; sorularım sürekli artıyordu.
2000 yılında, bu döngü ters çalışmaya başladı ; bilgiye duyduğum açlık, yazılıp paylaşılana olana merakım arttı. "Bilgisayar Ortamında Mimarlık" idi istediğim ve gündelik pratiklerden uzaklaşıp, ofisten kaçıp bu eğitimi en iyi veren okulda; Yıldız Teknik Üniversıtesi'nde doktoraya başladım. Ama sonra yine aynı ikilem belirdi; okul mu, ofis mi?
Hangisini seçtiniz?
Ofisi seçtim. Ama aklımın bir kenarında hala okul var. (Masasının üzerinde duran doktora af başvurusunu işaret ediyor.)