AA Istanbul Visiting School Öğrencileri Mecidiyeköy İçin Nasıl Kuleler Tasarladı?

mimarizm.com / Amber EROYAN / 04 Nisan 2012

Interface Tower | Berk Ekici, Nurgül Yardım, Selin Küçük

İTÜ'de Kentsel Tasarım yüksek lisansı yapan Nurgül Yardım, AA Istanbul Visiting School'a katılmış olmanın iki güzel yanı olduğunu söylüyor: Birincisi, ‘processing' programını, bunu kullanan kişilerden öğreniyor olmak; ikincisi ise, atölyeye katılan kişilerin bu iş için, Mısır'dan, Meksika'dan buraya gelmiş olmaları...

"Bunu görmek çok güzel. Ben de çok ilham aldım onlardan ve çok iyi bir etkileşim içinde olduk. Mimari dil olarak, arkadaşlık olarak… O nedenle de çok keyifli geçtiğini söyleyebilirim. Onun dışında, çok farklı insanlarla atölye çalışması yapmanın keyfine varıyorsunuz. Mimar egonuzu bir yana bırakıp, grup halinde bir şeyler üretmek kolay değil ve biz de bir haftada, çok yoğun bir programla bunu yaptık."

Mimarlık dışında başka disiplinlerden katılımcılar olduğunu da belirtiyor Yardım:

"İç mimarlık öğrencileri vardı. Onun dışında İngiltere'de farklı alanlarda yüksek lisans yapanlar vardı. Herzog & de Meuron'da çalışan bir katılımcımız bile vardı. Hakikaten çok güzel, karma bir gruptu. Yürütücülerin atölyeye katılacak öğrencileri çok iyi belirlediklerini düşünüyorum. Son ürünlerin geçen seneye oranla daha iyi olduğunu söylediler. Öte yandan bütün süreci görmek faydalı oldu. Beraber çalışma duygusu, tekrar atölye yapmak çok iyiydi, çok mutlu kaldım."

Son olarak, stölye süresince geliştirdikleri 'Interface Tower' projesinden kısaca bahsetmesini rica ediyoruz kendisinden:

"Karma kullanımlı bir kule tasarlamamız istendi. Konuyu ele alış şeklimiz de kentte bir arayüz (interface) oluşturmaktı. Ali Sami Yen'in mevcut sert duruşu yerine, kentliyi daha içine alan, karma işlevli, en üst kata çıkıldığında gerçekten melez mekanların olduğu bir proje yapmaya çalıştık.

Alanı tanıyor olamamız mevcut durumu ve sorunları daha iyi görmemize yardımcı oldu ama yabancı arkadaşlar da konuya başka bir gözle baktıkları için bizim hiç görmediğimiz özellikleri görebildiler. İnsanların üstünden geçen o rahatsız edici otobanı binaya bağlamak gibi... O inanılmaz bir çözümdü bence. (Andreas Thoma ve Martin Bittmann'nın projesinden bahsediyor)


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :