Taksim'e Cami Yapılacak, ama Bildiğimiz Cami Değil!
mimarizm.com
/ 22 Mayıs 2009
AKM ve Tarlabaşı Kentsel Dönüşüm Projesi hakkındaki tartışmalar, TRT arazisine dair soru işaretleri ve İstiklal Caddesi'deki taş değiştirme-ağaç kesme operasyonları ile son dönemde kent gündemini meşgul eden Taksim, yeniden hararetlenen "Taksim'e cami" tartışmalarıyla gündemin üst sıralarındaki yerini koruyor. Basında çıkan "Taksim Camii" haberleri yalanlayan İBB, yapılacak caminin kamuoyu tarafından "Taksim Camii" olarak bilinen cami ile ilgisinin olmadığını söyledi.
Basında çıkan, Büyükşehir Meclisi'nin onayladığı Beyoğlu İmar Planı'na göre Taksim Su Maksemi'nin yanındaki mescit ile bu yapının arkasındaki otoparkın birleştirilerek büyük bir cami yapılacağı yolundaki haberler üzerine Büyükşehir Belediyesi yazılı bir açıklama yaparak, Maksem'in yanındaki mescit alanına cami yapılacağını ve bu caminin "Taksim Camii" ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını ifade etti.
"Cumhuriyet Sanat Galerisi" olarak hizmete açılması için çevresi gazete bayii, bankamatikler ve trafo tarafından kapatılmış ve metruk durumda bulunan Taksim Su Maksemi'nin restorasyonu tamamlandığında, Maksem'in arkasındaki derme çatma mescidin görünür duruma geldiği ve bu mescidin mimari olarak iyileştirilmesinin Beyoğlu Güzelleştirme Derneği tarafından da gündeme geldiği belirtildi.
Açıklamada, "Mescidin inşa edildiği tarihte söz konusu alan, 1977 onaylı 1/1000'lik planda 'cami, çarşı ve otopark' olarak yer almıştır. Yine 1977 yılında Anıtlar Kurulu'nun (Gayrimenkul Eserler ve Anıtlar Görsel Yüksek Kurulu), bu alanda makseme zarar vermemek ve civarındaki mezbeleliği kaldırmak şartıyla, makseme mesafe kaydı aranmaksızın yeni bir cami yapılmasında eski eser açısından sakınca bulunmadığı kararı mevcuttur" ibareleri kullanıldı.
Gerek kültür varlığı, gerekse planlama kriterleri açısından 2863 sayılı kanun çerçevesinde hazırlanan Beyoğlu 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı, Anıtlar Kurulu tarafından 7 Ocak 2009 tarih ve 2302 sayılı kararla onaylanmıştır. Plan, 15 Mayıs 2009 tarihinde İstanbul Büyükşehir Meclisi'nde kabul edilmiştir" ifadelerine yer verilen açıklamada adı geçen yerin, mevcut bulunan ve 32 yıl önce de plandaki fonksiyona uygun biçimde yapılmış mescit olduğu belirtilerek, "1977 tarihli özel nitelikteki Anıtlar Kurulu kararıy ile 2009 tarihli plan kurul onayı mevcuttur. Yeni bir dini tesis alanı kararı mevzubahis değildir. Kamuoyunca bilinen Taksim Camii ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Araştırıldığında, mescit ile yeri Gezi Parkı olarak anılan Taksim Camisi'nin farklı konular olduğu görülecektir" denildi.
"Son derece yanlış bir işlem yapılmıştır"
Mimarlar Odası adına konuşan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhçu ise verilen onaya tepki göstererek, "1/5000 ölçekli planda mescit ve arkasındaki otopark cami alanı olarak gösterilmiş olsa bile bunun hukuken bir geçerliliği olmaz. Çünkü hazırlanan Koruma Amaçlı Nazım Planı'dır. Tarihi yapının bitişiğinde yeni bir yapı yapılamaz. Son derece yanlış bir işlem yapılmıştır. Bir dayatma yapılmak isteniyor ama hukuka aykırıdır. Belediyenin hazırladığı planda tarihi su kemerinin arkasına yapılacak cami için 'yan ve ön bahçe aranmaksızın' deniyor. Bu ifade su kemerine bitişik yapılabilir anlamına geliyor" şeklinde konuşmuştu.
Ne olmuştu?
"Taksim'e cami" fikri ilk olarak 1950li yıllarda, kendi İstanbulunu yaratma sevdasıyla meslek insanlarına danışma gereği bile duymadan istediği yapıyı yıktırıp, istediği bölgeye yol açtıran Menderes döneminde ortaya atılmıştı. Tartışma Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Dönemi'nde, tekrar gündeme taşınmış, hatta caminin mimari projesini belirlemek için yarışma bile açmıştı. Fakat gerek yükselen tepkiler, gerekse de dönemin siyasi çalkantıları nedeniyle proje uygulanmamıştı.
İlişkili Haberler
Din ve Mimarlık Üzerine Söyleşiler
İlişkili Haberler
Son Yüzyıla Ait Cami Örnekleri: İslam Mimarlığında Çağdaşlaşma?
İlişkili Haberler
Çağdaş Kiliseler: Yurtdışından Örnekler
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın