Kaç yıldır gazetecilik yapıyorsunuz?
39 yıllık gazeteciyim.
39 yıl boyunca hep iş için mi İstanbul fotoğrafı çektiniz?
Evet, hep iş için çektim. Keyif için İstanbul fotoğrafı çektiğimi hatırlamıyorum.
1970'lerin İstanbul'u nasıldı?
İstanbul'un merkezi Eminönü idi bir kere. Çünkü, her sabah kentin nüfusunun üçte biri hücüm ederdi Eminönü'ne. Dolayısıyla İstanbul'u, Eminönü'nden başlayarak anlatmak gerek bence. Eski Galata köprüsünün ayağından başlayarak Haliç'e doğru gidersek eğer, ilk önce Yemiş semtini anmalıyız. 1980'lerin ortalarına kadar Yemiş adında bir semt vardı ve bu semtin de Zindan Han, şu anda Marmara Belediyeler Birliği'nin olduğu tarihi bina, İstanbul Ticaret Odası binası ve semtin camisi bilinen yapıları arasındaydı. Ayrıca bu semtte çok sayıda baharatçı vardı. –Yemiş semti artık yok.-
Bugünkü İstanbul Ticaret Üniversitesi'ni geçer geçmez yaş sebze meyve hali, bu hali geçince de toptan satış yapan kuru gıdacılar vardı. Unkapanı köprüsüne kadar olan bölümde, bunların dışında Mercan, Tahtakale, Sultanhamam, Süleymaniye taraflarında, toptancıların olduğu çokça iş hanı vardı.
Mısır çarşısı ve etrafı, İstanbul'da en ucuz yiyeceğin, Sultanhamam ve Mahmutpaşa en ucuz giyeceğin alınabileceği yerlerdi.
Kapalıçarşı'da kuyumcular vardı. Beyazıt'ta üniversite ve İstanbul Belediyesi, Sultanahmet taraflarında İstanbul Valiliği, defterdarlık, Arkeoloji Müzesi, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Ayasofya. Sonra Türk basını, Babıali'deydi.
Sirkeci'de nakliye ambarları ve gar vardı; Karaköy'de, Azapkapı'da ise balıkhane. Perşembe pazarında koca koca gemilerin bakımı yapılırdı, "Çektirme" adı verilen tekneler Haliç'teki fabrikalara, imalathanelere mal taşırdı. Haliç'te o kadar çok imalatane ve fabrika vardı ki, düşünün, Dalan zamanından Haliç sahilinde irli ufaklı 600 tane imalathane ve fabrika yıkıldı.
O İstanbul'dan bugüne ne kaldı?
Aslındapek bir şey kalmadı. Yemiş semti ve ordaki baharatçılar, toptancı hali, sebze-meyve hali, kuru gıdacılar artık yok. Bir çok imalathane şehir dışına çıkarıldı. Türk basını Babıali'den taşındı.
Benim çektiğim fotoğralarda, Eminönün'de müthiş bir kalabalığın olduğu görülüyor. Az önce de söylediğim gebe Eminönü ucuzdu. Çünkü hal yakındı, balıkhane yakındı, nakliye masrafı yoktu yani. Fakat buların ortadan kalkmasıyla birlikte İstanbul'un pek çok yerine hipermarketler açılınca, Eminönü'ne ucuz olduğu için gelen insanlar gelmez oldu. Sabahları kentin üçte biri de buraya akın etmiyor, Eminönü kentin merkezi değil artık.
Eminönü'ne İstanbulluların artık rağbet etmemesi sizce İstanbul açısından olumlu mu?
Bence olumlu. Yavaş yavaş nefes almaya başladı Emiönü.