“Anadolu’dan Beyaz Fırın’a turlar düzenleniyor, heyetler geliyor”

31 Mayıs 2018

Ofis için kırılma noktası teşkil eden, Karbon’u Karbon yapan proje hangisi?

Akgün Özüekren: Tek bir proje değil ama sanırım Beyaz Fırın ile olan işbirliği.

Selen Selviler Özüekren: Akasya şubesiyle daha da farklı bir kulvara taşıdık çalışmalarımızı. Daha önce yaptığımız şubelerde de birlikteydik ama Akasya’da çok serbest çalışabildik. Giydirmediğimiz yer kalmadı. 2017 yılında ise Beyaz Fırın’ın yeniden Avrupa yakasına dönüş yaptığı Etiler projesi, mimari ve görsel anlamda bizi çok mutlu etti. Kanyon’daki yeni şube de bu yılın en keyifli işi oldu.

Beyaz Fırın KanyonBeyaz Fırın Kanyon

AkgünÖ: Kimliğin mekana yansıması anlamında da çok başarılı bir örnek oldu Etiler. Gidip geldikçe daha da beğeniyoruz. Sonrasında Kanyon’u tasarlarken de üzerine bir şeyler ekleyebildik.

SelenSÖ: Sonradan bunu böyle yapmasaydık dediğimiz bir şey yok.

Beyaz Fırın, EtilerBeyaz Fırın Etiler

AkgünÖ: Hakikaten güzel bir iş çıktı. Ama Beyaz Fırın zaten ürünleriyle, yaklaşımıyla, getirdiği yeniliklerle sektörde takip edilen bir firma. Sürekli oradan usta çalmaya çalışanlar var. Anadolu’dan turlar düzenleniyor. Akasya şubesi açıldıktan sonra Ankara’daki pastanelerden burayı görmeye gelmişler. Bayağı heyetler geliyor otobüsle. Etiler şubesi açıldı, her hafta çaktırmadan ürünlerin fotoğrafını çekmeye, mekanı çekmeye gelenler var.

SelenSÖ: Tabii Anadolu çok farklı, sürekli İstanbul’da ne olduğunu takip etmeye çalışıyorlar. Konya’dan bir müşterimiz var, yaptığımız yeri bizden önce gidip görüyor, sonra arayıp bravo diyor.

AkgünÖ: Beyaz Fırın’ı görüp, Tekirdağ, Konya, Ordu, Bartın, İzmir gibi farklı şehirlerden bize gelen müşterilerimiz oldu.

SelenSÖ: Plus Kitchen da önemli bir dönüm noktası. Projenin çalışma süreci de kendi gelişmemiz açısından çok faydalı oldu. Müşteriden çok şey öğrendik, network anlamında bize kattıkları çok fazla insan oldu ve çok da severek yaptık. Çünkü ortada sürekli bir mücadele vardı. Bir de masada oturan herkesin tasarım hakkında bir şeyler söyleyebildiği bir ekipti.

Farklı bir işbirliği örneği; Plus Kitchen

Bir de yemek yediğiniz kabı alıp götürebiliyorsunuz.

SelenSÖ: En büyük pazarlama noktası oydu.

Ciddi bir gider kalemi aslında...

SelenSÖ: Uzun süre herkes bunu sordu (gülüyor). İşverenin çok ciddi bir ticari deneyime sahip olması avantajdı.

Mekandaki mobilya tasarımları da size mi ait?

AkgünÖ: Hayır değil, ama orada acayip bir işbirliği söz konusu. Müşterimiz nevi şahsına münhasır biriydi. Önce aklına gelenleri çiziyor, sonra evde kendi atölyesinde deneme yapıyordu.

SelenSÖ: Biz devreye girmeden iki sene önce, her şey onun karalamalarıyla ortaya çıkmış. Londra’da mimari tasarım da yapan bir ajans var. İlk konsepti onlar hazırlamış, sonra elimize çok soğuk bir proje geldi. Bunu Türkleştirmeliyiz derken, Mado’nun mimari işlerini yürüten ekip de sürece dahil oldu. Sonra hep birlikte Londra’ya gittik, oradaki ekiple çalıştık, onlar buraya geldiler.

AkgünÖ: Orada kimse şu bana ait diyemez, çıkan her şeyde herkesin bir dokunuşu var. Çok ilginç bir deneyim o anlamda. 


Ortaklar Selen S. Özüekren ve Akgün Özüekren ile...
Tasarım Ekibi ile...
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :