“Bugün İstanbul denince kentlinin aklına mitler, akademisyenin aklına klişeler geliyor”
04 Ekim 2010
Bu sergiye bakmak kentliye ne sağlar?
Bugün İstanbul'da yaşayanların çoğu, 50 öncesi İstanbul'unu bilmez. Bu şehre dair mitler vardır. Biz işte 50 öncesi İstanbul'unun neye benzediğini, o dönemde nerelerin dolduğunu ve nerelerin boş kaldığını, kentin gelişme sürecini bu sergi ile verebiliyoruz. Böyle olunca insanlar, zamanda ve mekandaki komşularının kimler olduğunu görebiliyorlar. Haritalara, resim ve fotoğraflara bakıldığında, kimin neyin yanında yaşadığı anlaşılıyor. Yani İstanbullulara o yerel ve kentsel bilinci vermeyi amaçlıyor bu sergi…
Peki akademisyene ne sağlar?
Bugün İstanbul denildiği zaman –tüm akademisyenleri kapsayan bir genelleme de yapmak istemem ama- göç, çarpık kentleşme, hızlı büyüme falan gibi klişeler akla geliyor, söyleniyor. Ve biz o klişelerin, o kadar geçerli olmadığını göstermeye çalışıyoruz. O klişeler ile düşünmenin de aslında "düşünmek" demek olmadığını…
Haritaların "Mimarı" Tematik Küratör Murat Güvenç İle Serginin Hazırlık Süreci Üzerine
Güvenç İle "1910-2010"un "Ne İşe Yaradığı" Üzerine...
"İstanbul 1910-2010" Sergisi Hakkında Kısa Kısa / Kare Kare
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın