FilizY: Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
İnşaat teknik meslek lisesi mezunuyum. Sonra da İki sene işletme okudum. 1987 yılında, lise sondayken bu mesleğe başladım. 21 yıldır bu işi yapıyorum. Bir kez ayrıldım sonra tekrar başladım, ama toplamda 5 yıldır burada çalışıyorum.
FilizY: Burada ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Mimarlık büroları için mimari maketler yapıyoruz. Sıla'nın söylediği gibi o daha kolay bir iş. Ayrıca daha büyük ölçekli cephe maketleri ve tefriş maketleri yapıyoruz.
Müşteri eğer bir katın içini görmek istiyorsa tefriş maketi yapıyoruz. Yani katı bir yerinden kesiyoruz. Yapının iç duvarları, tüm yerleşim planı, yatak odası, banyosu, ıslak hacimleri, mutfağı, her türlü malzemesini tamamen kendi ölçeğinde hazırlayarak o bölüme yerleştiriyoruz. Dış cephenin rengini de aynen koruyoruz.
Cephe maketinde ise, hiçbir şekilde yapının iç donanımını göstermiyoruz. İçerisini göstermesek de içeride müthiş bir konstrüksiyon var. Örneğin Beylerbeyi Sarayı'nın maketi en az 1 ton ağırlığında.
FilizY: Büyük ölçekte çalışmanın zorlukları neler, peki?
Mimari maketlere göre çok daha zor büyük ölçeklerde çalışmak. Örneğin büyük ölçeklerde çalışırken döküm yapıyoruz. Döküm sırasında açığa ısı, toz ve kanserojen malzeme çıkıyor. Biz tedbirimizi alarak çalışsak da astım ve detay çalışmaktan kaynaklanan göz bozuklukları mesleki hastalıklardan.
Yorucu ve zorluk derecesi çok yüksek olan bir iş. Fakat bunlara rağmen başka bir işi severek yapabilir miyim acaba, diye düşündüğümde aklıma başka hiçbir şey gelmiyor. (Gülüyor)
FilizY: Yeni başlayan biri ne kadar zamanda işe adapte olur?
Yeni başlayan kişinin, eğer teknik bilgisi var ise en az üç yılda bu işi kavrar. Teknik bilgisi yok ise bu süre daha da uzar.
FilizY: Teknik bilgiden kastınız ne?
Örneğin inşaat teknik liselerinden ya da muadil okullardan mezun olan arkadaşların bu konuda teknik bilgisi vardır. Yani öncelikle proje okumayı bilir. Burada biz kimseye proje okumayı öğretemeyiz. Kişi ancak zamanla, göre göre öğrenir ancak. Artık daha dijital bir ortamda çalıştığımız için maket işinde çalışmak istiyorsanız bilgisayar ortamını, autocad kullanmayı, artcam kullanmayı çok iyi bilmeniz gerek. Makinelerle ilişkiniz iyi olmalı. Sadece CNC ya da lazer makinesi değil marangozhanelerdeki makineleri de kullanıyoruz çünkü.
Yardımcı pek çok aletle çalıştığımız için el yatkınlığınızın da olması şart. Pet çok arkadaşımız sadece el yatkınlığı olmadığı için işten ayrıldı.
FilizY: Yeni işe başlayan birinin işi kavrayıp kavrayamayacağı ne kadar zamanda anlaşılır?
Kişi, bir yılda kendini belli eder. Eli yatkınsa, verilen işi iyi üretebiliyorsa ve kendini geliştiriyorsa burada devam eder. Ama yine de üç yıldan önce ben bu işi öğrendim, diyemez.
FilizY: Peki çalışma düzeniniz nasıl?
Arif Bey'in, Salih Bey'in ve Ardurrahman arkadaşımız başında olduğu üç ayrı ekip halinde çalışıyoruz ve mimari maket yaparken de o düzeni koruyoruz. Ekiplerin her birinde birer ekip başı var. Ben Arif Bey'in ekibinde ekip başı olarak çalışıyorum. Bir de yardımcı arkadaşlarımız var. O hiyerarşiyi O hiyerarşiyi usta-çırak-kalfa gibi düşünebilirsiniz. Fakat ekiplerimiz çok donanımlı olduğu için biz bu hiyerarşiyi çok hissetmiyoruz.
FilizY: Yatay bir hiyerarşi mi var yani?
Evet. Çok sert bir hiyerarşik yapılanmamız yok. Fakat aramızda belli bir hiyerarşinin de olması gerek. Aksi tekdirde işler kolay yürümez.
FilizY: Maketçiyim, dediğinizde nasıl tepkilerle karşılaşıyorsunuz?
Oyuncak mı yapıyorsun, diyorlar. Bu da doğal. Çok bilinen bir iş olmadığı için insanlara yaptığınız işi bile doğru biçimde anlatamıyorsunuz.