"İstanbul’un denizle kurduğu ilişkiden ilham alıyorum"

"Bir şehir plancısı için en önemli araştırma yöntemi yürümek"

Sizce iyi tasarım araştırması nasıl yapılmalı?

Şu ana kadar bahsettiklerimiz problemin belli olduğu uygulamalı araştırmalar. Ama artistik araştırma ve eskiz teknikleri de önemli. Bir şehir plancısı için en önemli araştırma yöntemi yürümek. İstanbul'da, Venedik'te, Fes ya da Pekin'de yürümek, kente dair süreçlerin ve formların insanlarla nasıl uyuştuğunu ya da uyuşmadığını görmenin en temel şartı. Bu aralar haraket sistemleriyle ilgileniyorum; ulaşım ve haraket sistemleri, kentsel morfoloji ve toplumsal inşa arasındaki ilişki üzerine bir kitap hazırlıyorum. Bunların hepsi tasarım araştırması ama bunları aşırı derecede bilimsel olmaya zorlamak ve pozitif bilim modellerine benzetmek işin sadece bir kısmı.

Bir senedir İstanbul'da yaşadığımı biliyorsun. Şimdi New York'a dönünce kenti farklı bir gözle görmeye başladım. Ben de senin İstanbul'u New York'lu gözüyle nasıl gördüğünü merak ediyorum.

İstanbul şahane, benim çok hoşuma gidiyor. Spesifik olmak gerekirse, İstanbul'un başarılı olduğu ama New York'un olamadığı şey, denizle kurduğu üretken ilişki. New York kıyı alanları endüstriyel olarak kullanılagelmiş, park ya da yüksek katlı kondominyumlar ve içlerindeki zenginler için yapılan yürüyüş yollarından başka bir dönüşüm modeli yok. Ulaşım için hemen hemen hiç kullanılmıyorlar, kıyıda belki iki tane restoran vardır. Ben İstanbul'un denizle kurduğu ilişkiden ilham alıyorum. Şehrin ihtişamının bir parçası. Yürümek için çok iyi bir şehir. Ayrıca evrensel bir örgütleme ilkesi olarak ızgara sistemine hayran değilim. Ama New York'ta işliyor. Kısmen sık sık bu sistem kesildiği için işliyor. Lower Manhattan ve Greenwich Village'da Ortaçağ'dan kalan kentsel doku parçaları var. Manhattan adası geniş değil, o da ızgara sistemini işler hale getiriyor. Broadway dokuyu çapraz kesiyor ve parklar gridin monotonluğunu kırıyor. İstanbul'un ölçeğini ve dokusunu yaya ölçeğinde olduğu için beğeniyorum. Dar sokaklar, az katlı evler, çok yoğun bir yerleşim, canlı ve acayip bir alım satım işi...