Karagöz ve Hacivat Hititlerin akrabası

01 Ağustos 2008

Çocukluğumdan beri Karagöz oyunlarında, en çok dikkatimi çeken şey Karagöz ve Hacivat'ın ellerinin duruşudur. Karagöz ve Hacivat'ın ellerinin çene altında olması bize ne anlatır?

Karagöz ve Hacivat'ın duruş şekilleri, aslında Karagöz ve Hacivat'ın kökeni ile ilgili bize ipuçları verir. Hacivat'ın yumruk şeklindeki elleri çenesinin altındadır. Karagözün ise sol eli yine yumruk şeklinde çenesinin altında durur, diğer eli ise hareketlidir. Karagöz ve Hacivat'ın bu duruşları, Orta Anadolu'daki arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan Hitit kabartmalarındaki figürlerle aynıdır. Bu, Hititlerde bir ibadet şeklidir.

Karagöz ve Hacivat hakkında ortaya atılan pek çok iddiadan en yaygın olanı, Karagöz ve Hacivat'ın işçi olarak çalıştıkları Ulucami'nin yapımı sırasında, inşaatın yavaş ilerlemesinden sorumlu tutularak öldürülmeleri hakkındadır. Fakat bu kanıtlanmış bir bilgi değildir. Karagöz hakkında araştırma yapan araştırmacılardan bazıları, Karagöz oyunlarının yaklaşık 500 yıl önce İspanya'dan Anadolu'ya göç eden Museviler yoluyla Anadolu'ya geldiği, bazıları ise Hindistan'dan batıya göç eden çingeneler yoluyla geldiğini iddia etti. Fakat bu iddialar da kanıtlanamadı.

 

Yani Karagöz ve Hacivat'ın, Hititlerle aynı kültürden mi geldiğini söylüyorsunuz?

Evet, Karagöz ile Hitit kabartmaları kesinlikle, aynı kültürel alt yapıya sahip toplumlar tarafından yaratılmış iki kültürel unsur.

Türkler göçebe bir toplum oldukları için deriyi tabaklamayı, kullanmayı çok iyi biliyor ve Şamanist oldukları için de gölge oynatma gibi pek çok ritüeli de uyguluyorlardı.

Karagöz oyunlarının gölge tekniği ile oynatılması ve oyundaki tiplemelerin deriden yapılması, Türklerin Orta Asya'daki yaşantılarının bir sonucu.

Türklerin Orta Asya'dan göç edip Anadolu'ya gelmesiyle ise, Anadolu'da daha önce yaşamış toplumların kültürleriyle, gölge oyunu ve deri tekniğini birleşerek Karagöz oyunlarının ilkel halini ortaya çıkmış ve yavaş yavaş da yaygınlaşmış.

Karagöz oyunları nasıl bir gelişim izlemiş?

Karagöz oyunları, Osmanlı İmparatorluğu'nun genişlemesine paralel olarak gelişmiştir aslında. Çok kültürlü yapısı sayesinde Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşayan bütün etnik unsurlar, zamanla Karagöz perdesinde, toplumdaki halleriyle birlikte yerlerini almışlardır. Çünkü Karagöz perdesi bir Osmanlı mahallesini temsil eder ve sürekli gelişen, değişen bir mahalledir bu. Örneğin Karagöz oyunlarındaki kabadayı, sarhoş, külhanbeyi, belki biraz serseri bir tip vardır: "Tuzsuz Deli Bekir". Tuzsuz Deli Bekir, 17. yüzyılda yaşamış ünlü sarhoş Bekri Mustafa'dır aslında. Bekri Mustafa, toplum içinde her ne kadar olumsuz bir üne sahip olsa da önemli bir unsur olduğu için Karagöz perdesine yerini almıştır.

Yani o zamanlar Karagöz perdesi son derece güncel bir perdeymiş ve bugün köşe yazarlarının yaptığını o gün Karagöz sahnesi yapar, günü yorumlarmış. Bir günde İstanbul'da kurulan 300 tane perdeden, 300 tane Karagöz ustasının günü değerlendirdiğini düşünün! Müthiş bir kamuoyu. Bu kadar etkili güce sahip olan Karagöz oyunu, suya sabuna dokunmayan, kaba saba bir oyun durumuna düşürülmüş ve günümüzde de bu devam ediyor.



Peki, toplum üzerinde bu kadar büyük etkiye sahip olan Karagöz, ne olmuş da  etkisini kaybetmiş?

Siyasal taşlama aracı olarak kullanılan Karagöz perdesi, Abdülhamit döneminde yasaklanmış. Abdülhamit, Topal Hüsrev Paşa'nın rüşvetçiliğinin, cinsi sapıklığının Karagöz  perdesinde canlandırılmasını çok ağır bulmuş ve Karagözü yasaklamış. Daha sonra da metinlerinin, önceden yazılarak yetkili kişilerin onayından geçtikten sonra oynanması şartıyla serbest bırakmış Karagöz. Fakat bu sansür, bir anlamda Karagöz'ün ölümüne neden olmuş.

Tanzimat'tan sonra yetişen Karagöz ustaları da büyük bir yanılgıya düşerek, oyunu hiç geliştirmemişler. Karagöz oyununda sanki sabit tipler varmış ve onlar hiç değişmezmiş gibi davranmışlar. Hep aynı oyunları oynatmışlar. Oyunun doğaçlama olması çok önemli. Bir metne bağlı olarak papağan gibi oyunu noktasına virgülüne varana dek ezberden defalarca oynatmanın hiçbir anlamı yok. Karagöz'ü öldüren en önemli neden bu.

Siz oyunlarınızda güncel tiplemeler kullanıyor musunuz peki?

Evet. Klasik Karagöz oyunlarının sonunda sahneye dansöz çıkar örneğin. Fakat bu artık ilgi gören bir bölüm olmadığı için, oyunların sonunda sahneye horon ekibi gibi folklor ekipleri ya da pop şarkıcıları çıkarıyoruz. Diğer arkadaşlarımız da hocamdan ve benden görerek artık dansöz figürü kullanmayıp, bu tip figürleri kullanıyorlar oyunların sonunda.

Elbette oyunun akışı belli, ama oyunu yazılı bir metne bağlı olarak oynatmadığım için bir takım avantajlarım oluyor. Örneğin Çelebi tiplemesini, herhangi bir politik kişi diye oyuna çıkarabilirsiniz. Bu noktada o politik kişinin figürünün olması çok önemli değil, önemli olan orada o konunun işlenmiş olması .

Fakat seyirci profili çok önemli. Çünkü, çocuklardan oluşan bir topluluğa Karagöz oynatıyorsanız eğer farklı şeylerden bahsedersiniz, yaşlılardan oluşan bir topluluğa oynatıyorsanız farklı şeylerden bahsedersiniz. Sizi çocuklar izlerken siyasi taşlama yapmazsınız örneğin.


Emin Şenyer ile Geleneksel Türk Gölge Sanatı Karagöz üzerine
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :