Kerem Buğdaycıoğlu
02 Ocak 2014
Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Bölümü'nden 1999 yılında mezun oldum. Ardından mesleğime farklı bir alanda katkı olsun diye İstanbul Üniversitesi'nde Peyzaj Mimarlığı yüksek lisansı yaptım. Bu arada 1996'dan beri konut-otel-ofis vb. projeleri, konut şantiyeleri, kentsel tasarım, rölöve - restorasyon, sanayi yapısı, peyzaj gibi birçok alanda çalışma fırsatım oldu. Evrenol Architects'e ise 2008 sonunda, Akasya Evleri'nin sistem detayı aşamasında başladım. Az katlı blokların sistem detayları, çizimleri derken proje toparlandıktan sonra şantiyede MW adına işin kontrolü süreci başladı. Her türlü pafta, numune, malzemenin onayımızdan geçmeden sahada yapılmaması durumu söz konusuydu. Çok kapsamlı şekilde gelişen bir iş oldu ve yaklaşık 3-4 sene kadar sürdü. Şimdi ise yurtdışı kaynaklı bir proje ile uğraşmaktayım.
Daha önce çalıştığım bürolar Yapı Merkezi dışında genelde küçük ölçekli işletmelerdi, zaten genelde mimarlık bürolarının kaderi budur. Büyük şirketlerdeki pozisyonlar da şantiye bazlı olduğu için iş bitince başka işe geçmek zorunda kalırsınız. Dolayısıyla bu kadar büyük projeleri kotaran bir büroda bulunmak benim için büyük bir şans ve iyi bir deneyim oldu. Biliyorsunuz 1990'lı yıllar ve 2000'lerin başları hep kriz dönemleri. Ofisler kendini sürdüremediği için bu tip sorunlar bizi hep sıkıntıya soktu. Bu dönemde iş yaşamına atılan arkadaşlar daha şanslı tabi ki, biraz daha oturmuş bir sistem var. Mimara verilen önem yapı denetimi ve başka birtakım aktörlerin de yardımıyla arttı. Konut sektöründeki rekabet sebebiyle eskiden hiç önemsenmeyen bazı işler artık önemsenir hale geldi. Konut satın alanlar artık projenin yeni ne getirdiğine, kendisine diğerlerinden farklı ne sunduğuna bakmaktadırlar. Müşteri, 3D sunumda gördüğünün aynısını istemektedir. O yüzden ön proje safhasından itibaren her şeyin düşünülmüş olması gerekiyor. Bizim büronun en büyük özelliklerinden birisi, daha ön proje aşamasında koordinasyonun başlamasıdır. Avan proje bittiğinde bu şafta nasıl sığacağım gibi sorunlar aşılmış olmaktadır. Olsa olsa küçük ölçekli birtakım revizyonlar söz konusu olur. İşverene projeyi sunarken her detayın göz önünde tutulması, düşünülmesi lazım ki ilerdeki büyük bir değişiklik bu sunumda verilen belgeyle farklılık yaratmasın.
En önemlisi de, arada mecburen ayrılanlar dahil bu büroda çalışan herkesle çok iyi bir elektriğimiz olmasıdır. Hatta hep beraber gezilere gitmekten, büyük zevk alırız. Sonuçta çok iyi geçinen bir ekibiz.
Mehpare Hanım ve rahmetli Alp Bey'le çalışmış olmaktan ve çalışıyor olmaktan çok mutluyum. Bazı eski tecrübelerimde karşılaştığım olumsuz davranışlara bu büroda herhangi bir şekilde rastlamanız mümkün değildir. Her şey nezih bir şekilde ilerlemekte, o bakımından gayet şanslıyız.
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın