Gayrimenkul Fikirleri Ofisi, Polat Kulesi, Fulya
Tekrar tasarım felsefenizden yola çıkacak olursak; "basit ve anlaşılabilir detaylar, doğru malzeme, ışık ve renk kullanımı" üzerinde duruyorsunuz. YEM'in komşusu olan Gayrimenkul Fikirleri ofis projesi tam da bu felsefenin bir yansıması…
O proje gerçekten çizgimizi yansıtıyor. O alan için, kısıtlı bir bütçeyle yapılabilecek en doğru projeydi. Daha iyisini yapmak, daha doğru detayları bulmak için uğraşıyoruz.
Tasarım felsefemiz, Bauhaus'a dayalı Alman ve Avusturya modernizmi kültüründen de geliyor. Bir detayı neden yapmış olduğunuzun anlaşılabilir olması gerekiyor. İki malzeme birleşirken o detayın ortaya çıktığı anlaşılabilmeli. Mimariye de bir dil gözüyle bakıyorum. Şu anda Türkçe konuşurken yapmış olduğumuz dilbilgisi hataları kulağımızı tırmalıyor. Birbirimizi anlıyoruz ama yapmış olduğumuz hata karşımızdakini rahatsız ediyor. Mimaride de dilbilgisi hataları yapabiliyorsunuz. Eğer mimari dili akıcı konuşamıyorsanız o dili konuşan biri yapmış olduğunuz hataları fark edebiliyor.
Peki bu hataların giderilmesi için ne yapılması gerekiyor ? Örneğin yarışmaların önemli bir alıştırma olduğunu savunuyorsunuz…
Evet, yarışmalar önemli bir alıştırma. Sonuçta bir ortam yaratıyoruz. Doğru mekan ilişkilerini, ölçüleri, doğru girişleri, çıkışları, geçişleri, doğru merdiven boyutlarını pratik yapmadan elde edemiyorsunuz.
Gerçek anlamda bir uygulama işine girmeniz gerekiyor. Örneğin bugüne kadar bir tiyatro projesi yaptım ama opera büyüklüğünde bir bina henüz yapmadım. Daha önce çalıştığım ofislerde ucundan tutmuşumdur ama bir opera binasının kurmayı olmak ve onu çizmek her an başınıza gelebilecek bir şey. Bunu yapabilmeniz için daha önceden pratiğinizin olması gerekiyor.
AAS Tiyatro Binası