"TOKİ'yle 1,5 sene ciddi bir savaş verdik"

30 Haziran 2011

TOKİ şartnamede tünel kalıp zorunluluğu getirmiş miydi?

Şartnamede "tünel kalıp tercih edilir" yazıyordu fakat buna rağmen başka bir sistem önerdik. Örneğin Özgür Bingöl projesini tünel kalıp sistemiyle çözmüştü ve gayet de güzel bir projeydi. Tünel kalıp sistemine ille de kötü bir konut sisteminin ya da blok sisteminin tetikleyicisi olarak bakmak da yanlış. Tünel kalıpla da iyi işler yapılır ama bazı dezavantajları var, örneğin ses sorunu çözülemedi. Depreme karşı çok dayanıklı olduğunu savunduğumuz bir sistem ama aslında çok akıllı bir sistem değil. Deprem sizi vuruyor ve siz ona dayılanıyorsunuz. Japonların uyguladığı yöntemin tam tersi bir kaba kuvvet…

TOKİ'nin üretmiş olduğu bunca tünel kalıp projesi henüz bir teste tabi tutulmadı. Ciddi bir deprem olduğunda ne olacağını bilemiyoruz. İnşaat mühendisleri de bu konuyu halen tartışıyor, bir kısmı külliyen yanlış olduğunu söylüyor. Demek ki tercih edilmesinin tek sebebi sürat. Çok süratli bir şekilde döküyorsunuz ve ucuza da mal oluyor. Ama dediğim gibi illa ki çok kötü bir sonuç çıkacak değil. O nedenle de TOKİ yarışmasını kazanmışken bu fırsatı değerlendirmek istedik.

Tabi dikte etmenin sonu yok. Mutfak, banyo, dolaşım alanı şu kadar olacak gibi katı kurallar konulunca, dönüp dolaşıp ulaştığınız konut şeması aynı oluyor. Bir buçuk sene boyunca bununla çok ciddi bir savaş verdik. 

Hangi noktada farklılaşmayı başardınız?

Aslında onlarınki de çok yanlış istekler değil. Türkiye'de bir sosyal konut ihtiyacı varsa bunun kullanıcı profili de belli. Eğer 2+1 yapıyorsanız, iki çocuğu olan dört kişilik bir aileye hitap edersiniz. Çocukların kalacağı odaya iki yatak koymanız gerekir. Bu durumda oda 12 metrekareden küçük olmamalıdır vs.

Peki bu konutlar gerçekten o kitleye hitap edebiliyor mu?

Tabi şöyle bir durum var: Bunu isteyen halk mı yoksa biz mi halkın isteğini manipüle ediyoruz? Sedad Hakkı Eldem'in müthiş bir çalışmayla ortaya koyduğu Türk ev tipolojilerinde karnıyarık, cumbalı ev vb pek çok tip var. O tipolojiyi de o halk istedi, geliştirdi. Bugünse elimizde bir, bilemediniz iki tip var. Ortadan giriyorsunuz, antre, antreden sonra koridor (gece holü), holün bir tarafında tuvalet ve mutfak var. O kadar alternatif varken, Avrupalılar ve Amerikalılar gelip Anadolu'daki evleri inceleyip kendilerine göre metotlar geliştirirken biz iki tiple sınırlı kalıyoruz. Örneğin Roland Rainer, müthiş bir Avusturyalı konut mimarıdır. İnsanların, onun yaptığı evlere bir göz atmalarını öneriyorum.

Bugüne kadar üretilen tüm tipolojileri unutup, insanlara ne istediklerini dikte ediyoruz. Ondan sonra da insanlar onu talep etmeye başlıyorlar.


Sonraki sayfada, "Önyargıları kırmak için uğraştık ve temiz projeler ortaya çıkarmaya çalıştık"  >>>>>


Akademik Hayattan Kurumsallaşmaya...
Yarışma ve Ödüllerle Açılan Yol...
Güncel Projeler ve Tasarım Felsefesi Üzerine...
Uysalkan Mimarlık Ekibi
Stajyerler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :