Projelerinize gelelim… Gebze Hükümet Konağı ve Belgrad’ da Öğrenci Yurdu projeleri üzerinde çalışıyorsunuz…
CS: Gebze Hükümet Konağı projesi, ön seçimli bir yarışmaydı. Herkes başvurabiliyordu ama belli bir yeterliliği sağlayan ekiplerin girebildiği bir yarışmaydı. 2022’de açılmıştı ve birinci olduk. İki senenin sonunda uygulama projeleriyle ilgili bize geri dönüşte bulunuldu. İşleyişe dair bazı istekleri oldu kaymakamlığın. O revizeleri yaparak uygulama projeleri için çalışacağız. Bir sene boyunca uygulama projelerinin süreceğini öngörüyoruz ofiste. Bir sene sonrasında da umuyoruz ki inşa edilecek.
Gebze Hükümet Konağı
Onun dışında bitirmek üzere olduğumuz, 2021’de kazandığımız Ankara Ulus Sanat Merkezi yarışması var. Onun uygulama projelerini tamamladık. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edeceğiz, yapılıp yapılmayacağını bilmiyoruz. Çünkü, öncesinde, yine Ankara’da birinci olduğumuz Sağlık Çalışanlarını Anma Mekanı yarışması vardı. Onun uygulama projelerini yaklaşık bir sene önce teslim ettik, ancak henüz uygulanmadı.
Sağlık Çalışanlarına Şükran ve Anma Mekanı
SG: Beldrad’da öğrenci yurdu yerleşkesinin proje süreci devam ediyor, ilk etabı tamamlandı. Resmi olarak izinler alınıyor ilgili kurumlardan. Sonrasında uygulama projesi sürecine devam edeceğiz. Bu tabii uzun soluklu bir iş. Biz Beldrad’ da ilk toplantıları yaparken “herhalde 10 yıl buralarda olursunuz” demişlerdi. Çünkü 70’lerde inşa edilmiş bir öğrenci yurdu kompleksinin hem mevcut yurt bloklarının dönüştürülmesi hem de yeni bir yurt bloğu inşa edilmesiydi konu. Şu an devam ettiğimiz süreç yeni yurtla ilgili. O tamamlandıktan sonra mevcutların dönüştürülmesi, kampüsün bütün master planı ve peyzajıyla yeniden ele alınması var.
Student City, Belgrad
Aslında temelde tasarıma nasıl yaklaştığımızı başta tanımlamıştık. Oradaki bütün yaklaşımı bu projede görebiliyoruz. Geçmişte nitelikli bir şekilde inşa edilmiş ama bugünün ihtiyaçlarını karşılayamadığı için sosyal yaşantısını ve konforunu kaybetmiş bir yurt yerleşkesi var. Öğrencilerin konaklamak dışında artık vakit geçirmediği bir yer. Aslında tasarımın bütün hikayesi, mikro ölçekli sosyal alanların sürekli boyut ve şekil değiştirerek kampüsün bütününe sirayet ettiği, yine bir kamusallık vurgusu üzerinden oluşturulmuş bir kurgu. Mevcut yurt bloklarının zemin katlarının boşaltılması, sosyal alanlara dönüştürülmesi, mümkünse dışardan insanların da yararlanabileceği kültürel bir alan yaratılması gibi. Bu yaklaşım temelde projeyi de birinciliğe götüren, jürinin de çok takdir ettiği bir yaklaşımdı. Bizden daha heyecanlılardı açıkçası, bütününün inşa edilmesi anlamında. Keyifli ilerliyor, bizi heyecanlandıran bir deneyim...
CS: Bir de o proje üzerinde, kamusallık yorumuyla birlikte, mevcut olanı yıkmadan kente kazandırmak da önemliydi. Çünkü yarışmada serbestti, “mevcut yurtları yıkabilirsiniz” denmişti. Gerçekten yurtlar artık günümüz koşullarına hizmet etmeyecek şekilde, dar koridorlar, ortak banyo-tuvaletler gibi geçmiş dönem alışkanlıklarına yönelik bir yapısı vardı. Biz, getirdiğimiz mikro eklerle, günümüz şartlarına uyarlayıp, yıkmadan, aslında bir yapı stoğunun nasıl sürdürülebilir kılınacağı ile ilgili bir mimari ele alış biçimi de var. O da değerli bir tavırdı bence; bir şeyi yıkmadan tekrar kente kazandırmanın yolunu aradık. Çünkü ülkemizde genelde bunu tam tersi yapılıyor. Bu projede de bizi diğer projelerden farklılaştıran böyle bir tavrımız vardı. Hatta ikinci ödülü bile vermediler. Direkt ‘’birinci proje inşa edilmeli” diye bir seçki yapmıştı jüri.
Ancak şöyle bir şanssızlığımız var bence; 5 bin öğrencinin yaşayacağı böyle bir yurt kampüsü tasarladıktan sonra, bu proje için bu kadar kafa yorup, üzerine çalıştıktan sonra, onun öncesinde de Bitlis Ahlat’ta bir öğrenci yurdu projesi birinciliğimiz var, orada da tecrübelerimiz var, bu kadar tecrübeden, öğrenci yurtlarıyla ilgili bu kadar fikir yürüttükten sonra Türkiye’de bir yurt projesi yapamamak beni üzüyor. Ki birçok belediyenin birçok üniversitenin bunun eksikliğini hissettiği noktada, Türkiye’de, özellikle bu birincilikten sonra bizim yurt projeleri yapıyor olmamız gerekir. Yarışmaların bunu daha fazla tetikliyor olması gerektiğini düşünüyorum.
Bu projelerimizin haricinde bir tane de tek ev projemiz var. İnşaatı devam ediyor. Finike Gökbük’te, arkadaşlarımız olan bir aile için tasarladık. Orada da şu fikir değerli geliyor; köyün bir parçası olma, yerelin devamı olma, bölgedeki yapılardan ayrışmadan bir noktada yeni bir şeyler vaat eden bir proje olması açısından farklı bir yapı.
SG: Lokasyon olarak da ilginç bir yer. Bir dere kenarında, bir kısmı kayalık, bir kısmında yoğun ağaçların bulunduğu bir yer. Hem köyün mimari dokusu, çatılardaki biçimleniş, hem de iklimsel koşullar. Aslında tamamen güneş kontrolü ve rüzgarın yapı içerisindeki devinimine odaklanılarak organize edilmiş, tek bir çatı örtüsünün altında toplanmış bir yaşam alanı. Olabildiğince şeffaf. Çok da güzel inşa ediliyor, kontrolümüzde ilerliyor. Herhalde iyi bir yapı ortaya çıkacak, heyecanla bekliyoruz.
Finike, Gökbük