Beykent Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunuyum. Daha önce staj yaptığım Piramit Mimarlık'ta çalışmak değişik ve güzel bir his. Özellikle de köklü bir ofiste çalışıyor olmak çok güzel. Staj sırasında buranın yoğun bir ofis olduğunu görmüştüm. Bunu bilerek devam etmek istedim. Özel bir üniversitede okuduğumdan devlet okulları ile aradaki farkı kapatabilmem için diğer mimarlardan daha çok çalışmam gerekiyordu.
Burada çok büyük projeler yapılıyor, çok fazla detay var, görebileceğiniz her şeyi görüyorsunuz. O yüzden başka bir yerde devam etmeyi hiç düşünmedim. Piramit Mimarlık benim için ikinci bir okul diyebilirim. Okulda detay dersleri görmedim ama burada çizmediğim detay kalmadı. Bilgiye aç mezun olduğum için burada yapılanları gördükçe daha da çok şey öğrenmek istiyorum. Ar-Ge Binası, otel, hastane gibi farklı tipolojilerde projeler yapılıyor. Aynı hafta içinde teknopark da çalıştığım oldu, sanayi sitesi de. Birkaç gün sonra rezidans, toplu konut ve karma yapı modelliyorum. O kadar çok proje var ki yaptığınız şeyler sürekli değişiyor. Böyle olunca da hiç sıkılmıyorsunuz. Bu konuda herhalde en şanslı kişi benim çünkü detayları üç boyutlu olarak çizdiğim için sürekli yeni şeyler öğreniyorum.
Ben genelde Ayşe Hanım ile birlikte çalışıyorum. Mehmet Bey ve Turgut Bey ise eskizler üzerine çalışıyor. Ben bu eskizleri üç boyutlu hale getiriyorum ya da planlarını çiziyorum. Burası eskize önem veren bir ofis. Turgut Bey her şeyi elle çiziyor ve bizi de "Lütfen eskiz yapın, elinizi kullanın, mimar olduğunuzu bileyim” diye uyarıyor. Öyle olduğu zaman gerçekle uyuşmayan şeyleri daha rahat görüyoruz. Daha sonra bunları çözmeye çalışıyoruz. Proje onun üzerinden devam ediyor. Bizim de fikrimizi alıyorlar ama genelde onların verdiği kararlar doğrultusunda çizmeye devam ediyoruz.
Ofiste belli bir hiyerarşi yok, herkes her işi yapıyor. Mesela şu an çok acil yetiştirmemiz gereken bir proje var. Kendi aramızda dayanışma içinde neyin nasıl yapılması gerekiyorsa bölüşüyoruz. Yaptığım işi çok seviyorum. Heyecanlı ve iştahlı olmak işlere de yansıyor. Bazen çok çalışmamız gerektiği için bunu yaparken sıkılmadan bitirmek gerekiyor. Çünkü bir yerden sonra sıkılıp bıraktığımızda iş kopuyor, hatalar çıkmaya başlıyor. Tabi içten gelen birşeyler de olması gerek. Ulaşımın bu kadar zor olduğu bir yerde ben ofise yürüyerek geliyorum. Bu bile işe pozitif başlamamam için bir sebep.