Şimdilerde üzerine çalıştığınız işler neler?
Dünya Bankası'nın yan kuruluşu olan IFC, 2001'den beri müşterimiz. 2001 yılında bu firma çok küçük bir ofisteyken, İş Kuleler'de bir kata taşıdık. Gerek çalışma ortamıyla, gerek müşterinin bize yaklaşımıyla birlikte çok keyifli bir çalışma ortamıydı. 5 yıl boyunca da çok memnun kalarak bizimle çalışmaya devam ettiler. Sonra büyüdüler Kanyon'a taşınma ihtiyacı duydular. O zamanki şartlarda uygun olmadığı için işi alamadık. Ama yapılan işlerden çok memnun kalmadıkları için tekrar bizimle çalışmaya başladılar. -Az önce bahsettiğim, 2006'dan beri toparlamaya çalıştığımız ofis binası bu binaydı.- Şimdi ise tekrar büyüme safasındalar ve onlara yeni ofis yapıyoruz. Bunun dışında 1995'ten beri PWC'nin hem yeni ofislerini , hem de mevcut ofislerin renovasyonlarını yapıyoruz.
Bir de benim kişisel olarak yeni projem, doktora tezimi tamamen değiştirmek ve ofis tasarımı üzerine bir tez yapmak. Danışman hocam farklı tabi ama tezi babamın yönlendirmesiyle yazmak istiyorum. Eminim herkes için de faydalı bir araştırma olacak.
Bu konuyla ilgili daha önceden yapılmış tezler var mı?
Hayır. Çok araştırdım, ama bu konu ile ilgili yapılmış bir tez bulamadım.
Artık yavaş yavaş lisans eğitiminde ofis tasarımına eğilinmeye başlandı, fakat bizim zamanımızda böyle bir şey yoktu. 4 yıllık eğitimim boyunca benim önüme alternatif olarak hiç ofis tasarımı gelmedi. Otel geldi, yüz yılda bir yapabileceğiniz kaymakamlık binası geldi, ama bir ofis gelmedi. Bırakın lisansta ofis üzerine çalışmayı, yüksek lisans düzeyinde böyle bir dal yoktu.
Ofis tasarımı eğitimi verecek kişilerin de çok yeterli olduğunu düşünmüyorum ben. Çünkü Türkiye'de böyle bir veri yok. Dolayısıyla yurtdışındaki örnekleri, Türkiye'deki koşulları göz önünde bulundurarak çok iyi incelemek gerekiyor.
Tezinizi babanızla yazmak istediğinizi söylediniz, baba-oğul mimar olarak ilişkiniz nasıl?
Babam her ne kadar benim idolüm olsa da mimarlıkta trendler çok hızlı değiştiği için babamla çok paralel gitmek istemedim. Çünkü her şey çok çabuk eskiyor. Koşullar değiştiği için babam ile ben farklı noktalarda duruyoruz, bu işin bir boyutu. Bizim ilişkimizdeki diğer bir boyut ta babamın öğretim üyesi benim uygulamacı mimar oluşum. Diğer okullarda böyle değil, ama bizim okulda öğretim üyeleri daha teorik çalışıyorlar. Uygulayıcının ayakları daha çok yere basıyor, maliyetleri göz önüne alıyor. Ama teorisyenin maliyetle çok fazla işi olmuyor müşteriden kopuk olduğu için daha farklı bakıyor mimarlığa. Dolayısıyla babamın öğretim üyeliğinin son dönemlerinde ağırlıklı teorisyen oluşu beni mimarlıkta başka bir noktaya itmiş olabilir.