Terk Edilmiş Binalar, Ezeli Hatıralar

05 Ocak 2011


© E. Sarantopoulos

Az önce Veysi Alçınsu'nun bahsettiği gönül bağının, Elias'ın kalbine derinden nakşolduğu aşikar. Gar binasındaki kısa turumuz tamamlanır tamamlanmaz, kendi evini misafirlere dolaştırırmışçasına mekana hakim bir biçimde beni ilk durağımıza doğru yönlendiriyor.

Elias, bu binalarda ve çevresinde, korozyona uğramış paslı trenlerden başlayarak, zaman zaman kullanıldığı anlaşılan yedek parçalara varıncaya dek, çok sayıda mimari malzeme bulunduğunu belirtiyor ve ekliyor:

"Haydarpaşa fotoğrafçılar için tam bir cennet. Buraya defalarca geldim ve Haydarpaşa'nın ‘evim' diyebileceğiniz her noktasını fotoğraf ve videolarla belgeledim. Ve buraya her gelişimde kendimi, binanın ezeli hatıralarını ve içinde donup kaldığı zamanı düşünürken buluyorum… Nefes kesici bir mekan!"

Eski ve yeni trenlerle dolu demiryolunun karşı tarafına geçerek, mimari tarzı ile hemen kendini belli eden ana ofis binasına giriyoruz.


© E. Sarantopoulos

Odanın zeminini kaplayan kitap ve defter tepeciğini merakla inceleyen Elias, "belgelere bakılırsa, burası 2002'de halen kullanılıyormuş" tespitinde bulunuyor. Odanın yeni sakinleri ise küflü kurumsal belgeler, kullanılmamış bilet koçanları, tarifeler, Anadolu'ya gönderilmek üzere toplanmış eski okul kitapları ve dört bir köşeye saçılmış bir dolu kağıt materyal. Bu görüntüye rutubetle işlenmiş duvarlar ve giderek daha da çürümekte olan ahşa çatı eklenince daha da hüzünlü bir ortam çıkıyor karşınıza. Hele de binanın kalitesi göz önünde bulundurulduğunda…

 
© E. Sarantopoulos


© E. Sarantopoulos

Yan oda ise ayrı bir hikaye… Kurşun delikleriyle kaplı duvar başta ürkütücü/irkiltici gelse de aslında, binanın yeni işlevine işaret ediyor: film çekimi. Diğer terk edilmiş mekanlarda, özellikle de daha derin bir etki yaratan sanayi yapılarında görüldüğü üzere… Mekanın dikkatli izleyici nezdinde yaratacağı merak belki olumlu bir geri dönüş yaratabilir diye düşünüyorum başta. Ama bu yine de mekanın içinde bulunduğu elim durumu telafi etmiyor. Binanın yeniden canlanması için insan nefesi ile ısınmaya ihtiyacı var. Bu sessiz tanıklardan yayılan güçlü aurayı ve ezeli hatıraları paylaşmak amacıyla ikimiz de fotoğraf makinelerimize sarılıyoruz.

 
 © E. Sarantopoulos

Ana ofis binasının hemen arkasında küçük ama samimi bir bahçeye rastlıyoruz. Dizi halindeki biraz şişelerinden, buranın halen sıkça ziyaret edilen bir kamusal mekan olduğunu gözlemliyoruz. Tabi yemekhaneden çıkan çalışanların doldurduğu eski halini hayal ettiğinizde daha sessiz ve melankolik bir havanın hakim olduğu yadsınamaz.


Amber Eroyan


© E. Sarantopoulos


Elias Sarantopoulos ile
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :