Gel Zaman, Git Zaman: Çiçek Pasajı

E. Seda KAYIM / 27 Mart 2009
İstiklal Caddesi’ni zaman dilimlerine ayırmamızı sağlayan “nokta”lardan biri Çiçek Pasajı. Bazen ismi içeriğinden fazla şey çağrıştırıyor; kimileri için ise hiçbir fonetiğin aktaramayacağı anı ve anlamlar taşıyor. Ama her halükarda gastronomi ve hizmet mekanlarına ilginç bir örnek teşkil ediyor.


Dikkatli gözlerin kaçırmayacağı bir detay, Çiçek Pasajı'nın tonozlu giriş kapısını süsleyen kemer üstü sövenin içinde, saatin hemen altında yer alan kalem işi olacaktır. Bu kalem işi, yapıyı "Cite de Pera" olarak adlandırır. Yapının tarihçesine atılacak kısa bir bakış ise, "Cite de Pera" nın Çiçek Pasajı ile birlikte bu binanın edindiği çok sayıda isimden biri olduğunu anlatır: Çiçek Pasajı bir metropolün yüzyıl boyunca geçirdiği sosyolojik ve ekonomik değişimleri kısmen okuyabileceğimiz bir yapı.

"Cite de Pera" veya "bizim Çiçek Pasajı" aslen geç Osmanlı Perası'nın en dinamik ve prestijli yapılarından birine, Naum Tiyatrosu'na ev sahipliği yapmış arazide konumlanır. Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamit'in sıklıkla ziyaret ettiği, Osmanlı Devleti'nin yükselen "Batılı medeniyetler" ile kültürel alanda sürdürmeye gayret ettiği savaşın en parıltılı sekanslarının yaşandığı bir yerdir Naum Tiyatrosu. Guiseppe Verdi'nin Il Travatore'sinin "Paris'ten bile önce" piyes edildiği bu tiyatro binası, sahnelediği İtalyan operaları ve oyunları ile çekiciliğini kaybetmiş gibi gözüken bir Osmanlı sosyal alanını yeniden canlandırma projesi gibidir. İstiklal Caddesi ile Tiyatro Sokağı kesişimini de boşaltan 1870 Büyük Pera Yangını ile büyük ölçüde değişen kentsel silüette, bu araziye kondurulacak yeni yapı da aynı iddiayı taşır: "Osmanlı'nın en iyisi, Paris'in bile sahip olmaktan gurur duyacağı bir anıt" olmalıdır.

Dönemin banka hesabı kadar kabarık şöhretli bankeri Hristaki Zografos'un el attığı bu proje, "Cite de Pera" ile sonuçlanır. Rum mimar Cleanthy Zanno'nun gerçekleştirdiği pasaj ve konut kompleksi, gerçekten de Milano'nun Galleria'sı ile plan ve kurgu anlamında ciddi benzerlikler taşımaktadır. Padişaha bile borç verdiği dedikoduları "Konstantinopel" üst sınıfının diline pelesenk olmuş Hristaki Efendi, 24 dükkan ve 18 lüks daireden oluşan bu yapıya "Cite de Pera" adını verir. Dükkanları kapsayan pasaj da "Hristaki Pasajı" olarak nam salacaktır.

1876'da hizmete açılan Hristaki Pasajı içinde barındırdığı çok sayıda şık dükkan ile Pera hayatının uğrak noktalarından biri haline gelmiştir bile. Maison Perret ve Vallaury'nin pastanesi, Nakumara'nın Japon mağazası, Dulas'ın Natürel çiçekçisi, Schumacher'in hamur işleriyle ünlü fırını, Keserciyan'ın terzihanesi, Acemyan'ın tütüncü dükkanı, Papadapulos'un mücellithanesi, Hristo'nun kafesi ve Sideris'in kürk dükkanı tarafından kuşatılan Hristaki Pasajı, Beyoğlu hayatında olduğu kadar Osmanlı üst sınıfının da sosyal yaşamında nam salarlar. Hatta Cite de Pera'nın ilk meyhanesi de bu dönemde açılır: Yorgo'nun meyhanesi Hristaki Pasajı'ndan Çiçek Pasajı'na evrilecek bu mekanın ilk habercilerindendir sanki.

Çiçek Pasajı'nı "Sakin"lerine Sorduk
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :