Mimar baba ve arkeolog anne… Burçak Madran’ın müzeolojiye ilgisinin çok da tesadüfi olmadığı söylenebilir. Ama bugünkü mesleki yaşamını kurana kadar pek de düz bir yol seçmiyor kendisine.
Mimar baba ve arkeolog anne… Burçak Madran'ın müzeolojiye ilgisinin çok da tesadüfi olmadığı söylenebilir. Ama bugünkü mesleki yaşamını kurana kadar pek de düz bir yol seçmiyor kendisine. Bunun nedenlerini baştan açıklamak söyleşiyi deşifre etmeye kaçacağından, konuyu okurun keşfine bırakıyoruz.
Madran'ın, ortağı Çağdaş Arpaç ile birlikte kurduğu Tetrazon, bugün hala müze tasarımı ve sergileme alanlarında; planlama, projelendirme, tasarım ve uygulamayı bir arada sunan tek şirket.
Burçak Madran ile gerçekleştirdiğimiz uzun soluklu söyleşi çerçevesinde; endüstri ürünleri tasarımı-arkeoloji-sanat tarihi disiplinlerinin harmanı sonucunda müzeolojiyi meslek edinmesi, günümüz müzeciliğinin dünyadaki ve Türkiye'deki yansımaları ve proje deneyimleri üzerine konuştuk.
Türkiye'nin, müzecilik anlamında da Batı'yı taklit ettiğine dikkat çeken Burçak Madran, acil ihtiyaç varmışçasına art arda gerçekleştirilen müze projelerinin doyum noktasına ulaştığının sinyalini verdi. Madran'a göre bundan böyle gerek yurt dışında gerek Türkiye'de kapsamlı altyapı çalışmaları içeren büyük müze projelerine zor rastlayacağız. Türkiye'nin yeni müzeler yaratmaktansa, mevcut müzelerini günümüz ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlemesi gerektiğini vurgulayan Madran'ın bu saptamasının, müze furyasının hız kaybetmesiyle gerçekleşeceğini ümit ediyoruz.