Ev sahipliği yapan kim olursa olsun Olimpiyatlar o ülke için bir spor aktivitesinden daha fazlası demektir. Fakat söz konusu ülke Çin olunca, Olimpiyatlar, dünyanın en köklü ve ileri medeniyetlerinden biri olan ulusun, dünyanın en büyük ekonomik güçlerden biri haline dönüşmesini, küresel anlamda duyurmasına imkan sağlayan önemli bir fırsata, adeta bir rüştüne kavuşma partisine dönüştü.
Çin, Olimpiyatlar tarihinin en büyük ve en pahalı oyununa ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 8 Ağustos 2008'de, adı şimdiden Pekin'le özdeşleşen Olimpiyat Stadyumu'nun açılış töreniyle başlayacak Olimpiyatlar toplamda 2000 kilometrelik bir alana yayılacak. Binicilik sporlarına Hong Kong ev sahipliği yaparken, Şangay futbol karşılaşmalarına, Quingdao ise yat yarışlarına sahne olacak. 208 milyon sterline mal olan Pekin'in "kuş yuvası" stadyumunun dışında, üç bin yıllık tarihi kent Pekin'de Olimpiyatlar için harcanan para 35 milyar sterlini buluyor. Çalışma takviminin önünde ilerleyen işçiler de halen otoyolların, yer altı bağlantılarının, havaalanlarının ve otellerin son rötuşlarını yapmakla meşgul.
Daha oyunlar başlamadan, Çin hükümetinin hırsını yansıttığı geleneksel meşale yolculuğu bir çok açıdan dikkat çekti. 2008 Pekin Olimpiyatları'nın ateşini yakacak meşalenin Everest Dağı'na çıkarılacağının ilan edilmesinin ardından, dünyanın en yüksek noktasına çıkacak meşale taşıyıcılarının yolunu kolaylaştırmak için yeni bir otoyol inşa edildi. Olimpiyat tarihinin en uzun ve en tartışmalı güzergahı olarak da adlandırılan ve beş kıtadaki 22 kentten geçerek 8 Ağustos'ta Pekin'e ulaşacak bu yolculuğun duraklarından biri de Tayvan'dı. Ancak Tayvan, bağımsızlığını tanımayan Çin'in, meşaleyi bu topraklardan geçirerek politik ve haketmedikleri bir hamlede bulunacağı iddiasıyla reddetti. Meşalenin çıkarılacağı 8448 metre yükseklikteki Everest Dağı'ndaysa çeşitli protestolar yapıldı, protestocular dostluk simgesi Olimpiyat Oyunları'nın meşalesinin bu güzergâhı izlemesinin, Çin'in bölgeyi işgaline destek olarak algılanacağını savunuyordu.
Olimpiyatlar'ın politik yansımaları bu kadarla sınırlı değil. 1980 yılında Moskova'da düzenlenen oyunlardan sonra ilk defa komünist bir ülkede gerçekleştirilecek oyunların bu yılki mesajı göründüğünden daha büyük olacağa benziyor. Çünkü bu organizasyon, iktidar partisi için hükümetin milyonlarca insanı yoksulluk sınırından çıkarma başarısını göstermenin olabilecek en görkemli yolu. Tibetli bağımsızlık aktivistleri, insan hakları savunucuları, Falun Gong tarikatının mensupları, eziyet görmüş köylüler ve çevreciler için de Olimpiyatlar, dünyanın en büyük tek partili ülkesinin karanlık yüzünü göstermek için önemli bir fırsat.
Ancak belki de Olimpiyatlar herşeyden daha çok, Çin'de 30 yıl önce başlayıp bugün ülkeyi küreselleşmenin en büyük merkezlerinden biri haline getiren, köyden kente gelişip milyonlarca insanın hayatını değiştiren ekonomik reformların dünyanın geri kalanına birinci elden gösterilmesine yarayacak.
Kaynak: The Guardian