Burkhardt Leitner Constructiv ile uzun soluklu bir işbirliğinden söz ediyoruz. Ancak "Terminal" binası ve dolayısıyla markası, henüz dokuz aylık… Akın Nalça'dan Terminal'e geçiş kararının motivasyonu ya da sebepleri nelerdi?Akın Nalça kimliği, daha çok üretim yaptığımız bir iş alanı olan fuar sektörü ile fazlaca örtüşmeye başlamıştı. Bu da başka alanlarda bizden beklenenleri ve talepleri sınırlamaya başladı. Halbuki çok iyi örnekler çıkartmış ve bu konudaki vizyonumuzu ve tasarım kalitemizi gösteren bir portfolyomuz var…
Yani marka imajının katılığı, sizin gelişiminizi mi engelledi?
Gelişimimizi engellemedi ama başka alanlardaki kalitemizin üstünü örtmeye başladı. Bu nedenle Akın Nalça kimliğini daha çok sistem tasarımı yapmak üzere bir kenara ayırdık. Yeni markamız "Terminal" ile ise mekan çözümleri alanındaki uzmanlığımızın altını çizdik. Hem ürün hem tasarım grubumuzu bir arada gösterip, profesyoneller ve temel kullanıcılarla servis ve ürün alanında hızlı sonuçlar alabileceğimiz bir kurgu oluşturduk.
Bahsettiğiniz bu 10-14 sene içerisinde, beraber çalıştığınız ilk uluslararası bir şirketten bugün on ayrı markaya uzanmış bulunuyorsunuz. Ama hiç birisi ile ilişkiniz, Burkhardt Leitner ile olan iş ilişkisi düzeyinde değil; onlarla birlikte üretim yapmıyorsunuz.
Onlarla üretim yapmak birinci hedefimiz değil. Zaman, bize bu ilişkiyi nasıl büyütebileceğimizi gösterir. Onların bir kısmı bizim zaten daha çok tamamlayıcı ürünlerimiz, ALU dışında… ALU, daha çok satış yerleri için sistemler üreten bir firma. On farklı sistemin üretimini yapmak, çok büyük bir üretim alt yapısına sahip olmak demek. Burada sadece ALU ile çok farklı alanlarda kullanabileceğimiz seçenekler var. Diğerleri ise daha spesifik teknolojiler gerektiren ürünler. Öte yandan, bu kimlikle böyle bir yola henüz dokuz ay önce çıktık. Öncesinde ise daha dar bir alana odaklanmıştık. Şimdi ise mağazacılık, kültürel sergileme, satış yerleri, müze ve sergi tasarımı alanlarında imkanlarımız daha çok.
Sizin için yoğunlaştığınız stand ve fuar tasarımı alanından biraz uzaklaşmak, yelpazeyi genişletmenin ötesinde bahsettiğiniz marka imajının yarattığı yükten kurtulmak amacını taşıyor muydu? Yoksa piyasadaki eksiklikler üzerine kendi kalitenizi farklı alanlara yaymaya mı karar verdiniz?
Bu tamamıyla kendi vizyonumuza güvendiğim için verdiğim bir karardı. Çünkü biz, özellikle mekansal uygulamalar alanında çok yüksek bir deneyim yaşadık. Biliyorsunuz geçici sergiler ve geçici mimarlık dediğimiz şey, sirkülasyon ve yeni çözümler üretmek demek. Bizim sadece bir sene içerisinde uyguladığımız proje sayısı ise geçtiğimiz sene 300 küsur idi.
Bu, önceki 20 seneniz ile kıyaslandığında çok daha büyük bir rakam mı?
Toplamda büyük rakamlara gittiğimizi söyleyebilirim. Bu da düşünme ve iş yapma pratiğinizi hızlandıran bir sirkülasyon. Bu deneyim farklı mekan kararlarınızda tutarlı bir servis ve çözüm kalitesi getiriyor. Kütleden yüzeyin değerine mimarlığı çok kez deneyimleme şansımız olduğu için, iyi bir algımız oluştu zamanla. Bir mekanın nasıl planlanacağı, mekansal verilerin nasıl değerlendirileceği konusunda farklı öneriler getirebiliyoruz. Ticari mekan dediğimiz uygulama alanlarına prensiplerle doğru yaklaşıldığında farklar azalıyor.