"Böcek", 2007.
Sizin buraya taşınmadan önce de, o "sıkışıp kalma" durumunun ötesine geçmenizi sağlayan tasarımlar ile uğraştığınızı biliyoruz. Örneğin dot için tasarladığınız bir tiyatro setiniz/strüktürünüz vardı… Bu çalışma da sizin için, nereden nereye gidebileceğinizi kendinize kanıtladığınız bir örnek miydi?Dot, şu anlamda iyi bir örnek: Biliyorsunuz sahne tasarımı, kişisel bir yorum gerektirir. Tamamen bir ruh, bir atmosfer yaratmaktır sahne tasarımı. Ben Dot ile ilgili deneyimi yaşamak istedim çünkü bu, kendimizi sınamak adına bir fırsattı. Murat Daltaban bizden bir öneri istediğinde ise seve seve kabul ettim. "Böcek"teki tüm konstrüktif yapıyı, diğer işlerimizde de kullandığımız konstrüktif elemanlar ile gerçekleştirdim. Orada yaptığım şey, bir otel odasının stilizasyonu idi. Sahneyi de 360 derece izlenebilir şekilde konumlandırdım. Yani insanların ortasında, tamamen şeffaf bir otel odası ve o şeffaflık içindeki camların yansıtıcılığı ile her açıdan görülebilir bir mekan, yeni imkanlar verdi.
"Böcek", 2007.
Peki bu, bize ne söylüyor?
Bu aslında, bir sahne tasarımının dahi başka bir disiplin ile yaklaşıldığında –aynı elemanlar kullanılsa bile- dekoratif olmadan bir iletişim dili ile kurgulanabileceğini gösteriyor.
"Böcek"ten sonra sahne tasarımı anlamında başka girişimleriniz de oldu mu?
Dot'un aynı elemanlar ile "Karatavuk" adlı oyununa da katkıda bulunduk. Son olarak da Sema Moritz'in Brecht oyununda yine bizim geliştirdiğimiz Planner sistemini kullandık. Burada da bütün beklenti, sahnenin kurulup sökülebilir ve çok kolayca farklı şehirlere taşınabilir olması idi. Orada da biçimsel olarak bir dünya stilizasyonu içinde Sema'nın performansı gerçekleşti.
Sema Moritz'in Brecht'in şarkılarından bir seçki sunduğu oyunu.
Dolayısıyla ürününüzü, illa karşınızdaki proje için geliştirmiyor, halihazırda bulunan ürünü yeni bir konsept içerisinde değerlendiriyorsunuz.
Aynı şeyi size şöyle örnekleyebilirim: Kızımın yatak odası için onun da katılımını sağlayarak bir ranza yaptım, o ranzanın altı bir çalışma masası oldu, oyuncaklarını koyabileceği bir dolap oldu…
Peki sonuç nasıldı?
Önce onun da yaratıcılığa katılımı ile gerçekleşti. Bazı yüzeylerin tekstil ile kaplandığını ve o tekstilin üzerine, kendi boya kalemleri ile desenler yaptığını düşünün! Onun üzerindeki ahşap merdivenin metal ile birleşiminin daha sıcak etkisini düşünün… Bir arkadaşımın kitaplığı ve kendi CD kütüphanemi de örnek gösterebilirim.