İnternet sitenizde her proje için ayrı bir takım oluşturduğunuzdan bahsediyorsunuz. Ekibinizdeki arkadaşların uzmanlık alanları neler? Diğer meslek grupları ve sanatçılarla da ortak projeler yürüttüğünüzü biliyoruz...
Yudum Boytorun: Çekirdek kadromuz mimar ve iç mimarlardan oluşuyor. Artık projelerde akustik konfor, yeşil bina sertifikası, yanmazlık belgesi, iş güvenliği gibi bir sürü başka parametre söz konusu. Proje, hem müşterinin istediğine cevap verecek hem şartnamelere uygun olacak. Bütün bunları bir çizgiye oturtuyoruz. Mutlaka 'alan ihtiyaç programı' adı altında tasarım öncesi bir çalışma sürecimiz oluyor.
Örneğin şu anda Maslak’a taşınacak bir ilaç firması için ofis projesi yapıyoruz. Mevcut ofislerinin konfor şartları iyi ancak daha prestijli olduğu için şehir merkezinde bir kuleye taşınıyorlar. Yüksek binada olmanın getirdiği gereksinimlerin yanında, tabii ki çalışanların da farklı beklentileri var. Kapalı ofisteydin ama şimdi açık ofiste oturacaksın dediğiniz zaman tartışmalar yaşanabiliyor. Bu iletişimin sağlıklı bir şekilde yapılması gerek. Dolayısıyla tasarım öncesi hizmetler aşamasında o iletişimin kurulmasına önemli bir köprü olarak bakıyoruz. Kimlere ofis yaptığımızı departmanları gezip fotoğraflamakla değil, masa başında mesai harcayarak düşünüyoruz. Ne istiyorlar? Nasıl çalışıyorlar? Nasıl rahat ediyorlar? Departman içi ilişkileri nasıl? Birbirleriyle nasıl çalışıyorlar? Birbirini denetleyen departmanlar var mı? Diğer departmanlarla komşuluk ilişkileri nasıl? Hangi iki departman birbiriyle sürekli iletişim halinde? Tüm bunları akıllı bir şekilde planlamak gerek. Buna çok mesai harcıyoruz ve kullanıcıyı da mutlaka işin içine katmaya çalışıyoruz.
Mercedes-Benz Türk IT Hizmetleri Merkezi
Öte yandan insanları memnun etmek o kadar kolay değil, herkes başka bir şey isteyebiliyor.
YB: Orada bize düşen şunu tespit etmek: Bunu canı istediği, aklına geldiği için mi istiyor yoksa gerçekten buna ihtiyacı mı var? İstek ve ihtiyaçları ayırmak çok önemli. Birtakım odak gruplarla bunların konuşulduğu toplantılar yaptığınızda kimse işin sonunda bu da konuşuldu ve elendi demiyor. Konu masaya geliyor. Bunu yapmak akıllıca mı, yoksa 2-3 kişi mi bunu istiyor? Binada buna başka bir yer bulabilir miyiz? Metrekaresine dünya kadar para ödediğimiz alanda bunu yapmalı mıyız, yoksa başka bir yolu var mı? Gündeme geldi, masaya yatırıldı, illa yapılacak diye bir şey yok. En azından talepler dikkate alınmış oluyor. Bazen bu bile yeterli oluyor aslında...
Semih Boytorun: Mesela bir proje yapılıyor ve çok güzel fotoğraf veriyor. Yarışmaya bile gider. Peki, gerçekten kullanıcı dostu mu? Mimarı çok mutlu edebilir ancak içindeki insan böyle bir mekanda yaşamak istiyor mu? Siz beğenin ya da beğenmeyin, buranın tasarımı budur yaklaşımı doğru değil. Önemli olan hem kullanıcının keyif aldığı, hem de farkı olan bir şeyler ortaya çıkarmak. Bir çizgimiz var ancak bunu öyle olmasını istediğimiz için değil işverenemize anlatarak, aktararak, birlikte karar vererek hayata geçiriyoruz.
YB: İletişime, işverenimizi, son kullanıcıyı dinlemeye çok önem veriyoruz.
SB: Sonuçta her ofisin bazı rutinleri var. Masalar dizilecek, bunun kaçarı yok. Tasarladığınız mekanda insanı etkileyen, onun dikkatini çeken ve ona keyif aldıran bir şeyler yaratmak sizin elinizde... Yudum’un söylediği gibi artık çalışanlar da değişti. Kimse sıkıcı ortamlarda çalışmak istemiyor. Herkes işe gittiği zaman da keyif almak istiyor. Bu durum mimarların tasarımlarına da mutlaka yansıyor.
PepsiCo için tasarladığınız ofis de bunun bir örneği...
YB: Aslında o çok yoğun bir ofis ancak hissedilmiyor. Eski ofislerde ortada çekirdek, cam önünde de kapalı yönetici odaları olurdu. PepsiCo ofisindeki en büyük fark, hiçbir yöneticinin bina cephesinde yer almıyor olması. Sağır cephelere kapalı odalar, çekirdeğin etrafına da üst düzey yönetim birimi konumlandırıldı. Yöneticiler herkesin gün ışığından faydalanması için çekirdek kenarında oturmayı kabul etti. Yönetimin bunu desteklemesi çok önemliydi. Sonuçta üst kadro sık seyahat ediyor, daha az ofiste bulunuyor, çoğu kez de toplantı odasında uzun saatler geçiriyor. Dolayısıyla cam önündeki odalar çok az kullanılan mekanlar olmaya başlıyor. Yeni yönetici anlayışı da artık farklı...
PepsiCo Türkiye Ofisi