Mimarlık pratiğinin içinden geliyorsunuz, dolayısıyla kentsel dönüşümü daha iyi analiz edebilirsiniz. Bölgedeki fiyatların arttığını söylediniz. Mevcut esnaf burada barınmaya devam edebilecek mi?
Esnaf değişmez ama emlak fiyatları biraz artacaktır. Abdi İpekçi'deki kentsel tasarım çalışmaları tamamlandıktan sonra, bir sene zarfında hem mağaza hem de konut fiyatları üç misli arttı.
Abdi İpekçi zaten pahalı bir muhit, yol ve kaldırım çalışmaları fiyatları bu denli etkilemiş olabilir mi?
Evet, etkiliyor. Hizmetle beraber emlak fiyatları da artıyor. Dünyanın her yerinde bu böyledir.
Üçüncü etap kentsel tasarım çalışmaları dışında başka sokaklarda da yolların yenilendiğini görüyoruz. Örneğin Sülayman Nazif Sokak'ın kaplamaları değişti. Bu çalışmalar da ayrı bir etaba mı dahil?
Süleyman Nazif Sokak'ta Ermeni Vakfı'na ait tarihi sıra evler restore ediliyor. Köşede mimar Vedat Tek'in evi var. Sokağa adını veren Süleyman Nazif de önemli bir edebi şahsiyet ve devlet adamıdır. Zafer Sokak'la Süleyman Nazif Sokak'ın kesiştiği noktadaki ahşap konak ve buradaki tarihi yapılaşmayı düşünerek ilk aşamada bu sokağa öncelik verdik. Daha sonra yan sokakları düzenledik. Geriye sadece Zafer Sokak kaldı. Oradaki çalışmalarımız da halen devam ediyor.
Yani üçüncü etap dışında da sokak düzenleme çalışmalarınız mevcut. 14 ayrı mahallede uygulamalara devam edeceğinizi belirtiyorsunuz…
Evet, üçüncü etabı tamamladıktan sonra Kurtuluş bölgesine geçmeyi planlıyoruz. Halaskargazi Caddesi'nin Taksim – Mecidiyeköy istikametinin sol tarafını; Cumhuriyet, Bozkurt, Duatepe, Merkez, Feriköy, Eskişehir, İnönü mahallelerini içeren kesimi düzenleyeceğiz.
Burada da yine yol ve cephe uygulamaları mı gerçekleştireceksiniz?
Yolları asfaltlayacağız, kaldırımları da baskı beton ile kaplayacağız. Asıl amacımız bodrum katları su derdinden kurtarmak. Çünkü ne yaptıysak bu sorunla baş edemedik. Katkı maddeli baskı beton hem fonksiyonel hem de dayanıklı bir malzeme.
Belirli bir grobeton atıp üzerine kum ve taş kaplayınca seviye çok yükseliyor. Pencereler kapandığı, girişler altta kaldığı için şikayet oluyor. Önceleri beton dökmeden, doğrudan kum serperek taşları onun üzerine diziyorduk, bu sefer alt katlar su alıyordu. Aslında bodrum katların ev değil, sığınak olarak kullanılması gerekir. Ama ülkemizde maddi imkan yetersizliğinden insanlar bodrumlarda yaşamaya mecbur kalıyor. Bu durumda içeri giren su duvar boyalarını kabartıyor ve daireyi yaşanmaz hale getiriyor.
Üçüncü etapta uyguladığımız baskı beton yöntemini Kurtuluş bölgesinde de uygulayacağız. Mevcut yıpranmış taşları söküp doğrudan baskı beton dökeceğiz. Grobeton ile kot 20-25 cm yükselirken, 10-12 cm'lik baskı beton ile bodrum katları su probleminden korumuş olacağız.