Mimarlık ve kentsel tasarım uygulamalarında danışmanlık yaptığınız Şişli Belediyesi'nin, Osmanbey'i moda merkezi yapma hedefiyle yola çıktığı 3. etap kentsel tasarım projesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tarihi değerleri geçmişten geleceğe taşımak bir uygarlık meselesidir. Kentsel tasarım çalışmaları, kentin yeniden kimlik kazanmasında önemli rol oynar. Ama konusu, insanların ortak değerlerinin birleştiği kamusal alanlar, yani sokak ve caddelerdir. Kentsel tasarım projeleri ile konfor sürecini olumsuz yönde etkileyen kamusal alanlara müdahale edilir. Biz de Şişli Belediyesi bünyesinde yürütülen çalışmalarda, teknolojinin yarattığı yeni olanaklardan faydalanarak bu yönde bir strateji oluşturuyoruz.
İstanbul'da yapılan sokak düzenlemelerinin uygulama kalitesi genellikle vasat oluyor ve sıklıkla yeniden ele alınmaları gerekiyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Yol çalışmalarında uygulama beş aşağı beş yukarı aynıdır. Genellikle kırlangıç döşeme tercih edilir. Ülkemizdeki uygulama kalitesinin sınırlı olduğu doğru. Bu noktada ortak kalite arayışındansa ortak değer arayışına gidilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Kamusal kullanıma yönelik alanların karar sürecinde sizce yeterli düzeyde katılım sağlanabiliyor mu?
Ne kadar ortak katılım sağlamaya çalışsanız da herkesi mutlu edemezsiniz. Hepimiz İstanbul'un plansız bir kent olmasının getirdiği rahatsızlıkları yaşıyoruz. Karşılıklı menfaat ilişkisi kente zarar veriyor. Örneğin bu alanda parapetleri yıkıp vitrine dönüştürüyorlar. Belli bir renk düzeni yok, cepheler bakımsız. Zorlamalarla da ancak bu kadarını yapabiliyorsunuz.