Çorlulu Ali Paşa Medresesi

18 Eylül 2007

Çorlulu Ali Paşa, namı yürüsün diye bir küllliye yaptırır Beyazıt'a. Külliye de tıpkı Çorlulu Ali Paşa gibi, en gözde zamanını yaşar Osmanlı Dönemi'nde ve sonra sürgün edilir kendi içine... O da Beyazıd'ın kalabalığından gürültüsünden uzak, kendine has, nargile kokan, kahve tadan, renkli bir kalabalık yaratır kendince...

Sürgünlüğünden mi, Çorlulu Ali Paşa'nın idam edilmesinden mi, yoksa duvarlarına çakılan "old carpets" yazılı kırmızı teneke parçalarını içine sindirememesinden mi bilinmez, hüzün kokar biraz medrese. Bu kokuya bir de nargilenin dumanı karışınca, döneminin önemli bilim merkezi mistik bir hal alır. Bu ruhani havayı, ahir zamanlarda müritlerin güzel sesleriyle çınlayan duvarlara, şimdilerde turistlere satılmak için asılan renkli cam objeler, kilimler halılar bozar mı yoksa havayı daha çok pekiştirir mi bilinmez ama, medrese geçmişini özler durur sessizce...

Şimdiki halinden de pek bir şikayeti yok gibidir hani. Pek çok ziyaretçisi vardır ne de olsa; geçmişin şaşalı günlerini nargile dumanıyla birlikte solumak, bir acı kahve tatmak isteyen pek çok insan, üniversite öğrencileri, emekliler, Beyazıd esnafı ve turistler.

Artık Çorlulu Ali Paşa Medresesi değildir, Erenler Nargile ve Çay Bahçesi'dir adı.

Mîmârisinde ve kalem işlerinde Barok üslûbunun etkisi görülen külliyeyi zaman, bir bilim merkezinden nargile merkezine dönüştürüverir...

Nargilenin Merkezi; Erenler Çay Bahçesi

Erenler Nargile ve Çay Bahçesi'nde saatlerce nargile içilir. Elma çayı burada çok revaçta ama kahvenin yeri bir başka. Közde pişmiş, bol köpüklü kahveden bir türlü vazgeçemeyenler ise nargile tiryakileri...



Çorlulu Ali Paşa
Çorlulu Ali Paşa 1670 yılında, Çorlu'da doğar. Bir çiftçi ailesinin oğludur. Ailesi, O'nu Kapıcıbaşı Türkmen Kara Bayram Ağa'ya -duydukları sevgiden mi, minnetten mi yoksa korkudan mı bilinmez- evlatlık olarak verir.

Kapıcıbaşı evlatlığı olarak önce Galata Sarayı'na, daha sonra Enderun-ı Hümayun'daki Seferli Koğuşu'na, buradan da Hane-i Hassa'ya yerleştirilir. Sonra memuriyete tayin edilir. Çorlulu Ali Paşa'nın başarıları çok geçmeden dikkat çekmeye başlar. II. Mustafa'nın kızıyla evlenerek saraya damat olur. Çeşitli yerlerde vezirlik ve kaymakamlık görevleri yaptıktan sonra III. Ahmet'in sadrazamı olur. Devletin mali işleriyle ilgilenen, toplar döktürüp, askeri ocaklarda düzenlemelerde bulunan ve saray masraflarını kontrol altına almak isteyen Çorlulu Ali Paşa İsveç - Rus savaşı sırasında İsveç'i Ruslara karşı destekler. Amacı ilerde meydana gelebilecek Rus-Osmanlı savaşında yorgun düşmüş Rus ordusunu yenmektir.

Sultan Üçüncü Ahmet'in bu siyaseti onamaması ve bir süre sonra da Rusların savaşı kazanması üzerine Çorlulu Ali Paşa, gözden düşer ve Kefe'ye sürülür. Şeyhülislam Paşmakçızade Seyyid Ali Efendi'nin fetvası ve Padişah'ın fermanı de ile idam edilir.


Kahveden kahvehaneye
Bugünün Kahveleri
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :