“Haklarımız kuşkusuz iade edilecek. Ama ya zararımız?”

Peki, yasal haklarınız nedir? Süreç karşılıklı uzlaşma/anlaşma ile sona ermezse, Beyoğlu esnafının belediyeye yasal bir yaptırımı olabilir mi?

Tarkan Yanar: Ticari kayıplarımızdan doğan zararlarımız var bir kere… Bu işin hukuki süreci o durumda muhakkak başlayacaktır. Bizim sadece pilot bir davamız var dernek olarak. Fakat Tahir ağabeyin de değindiği sabrın bir sınırı var. İnsanların personel ödemeleri, maaşları, vergi taksitleri, kiraları yük olarak binmeye başladı. Şu ana kadar çok hissedilmiyordu esasında bu ciro kaybı. Ancak 3. aya yaklaşıldığında iflaslar başlayacaktır. Dernek, STK olarak bizim kontrolümüz de azalacaktır kaçınılmaz olarak…

Tahir Berrakkarasu: Hatta tepki bile alacağız! "Başında bizi tuttunuz ama çözülemedi" diye… "Siz olmasaydınız baltalarımızı çıkarmıştık" diyeceklerdir.

TY: Tepkiyi soğurdunuz diyeceklerdir. Yani bunun bir sınırı var. Esnafların mekanlarının ayrı ayrı binlerce davası da gündeme gelebilir.

Bundan sonraki süreçte resmi daireler veya resmi kanallar üzerinden neler yapılacağını düşünüyorsunuz?

TB: Eskisi gibi olmayacak ama yeni bir düzenleme yapılacak.

TY: Şu konuda bir haber yok mesela… Bugün 35. gün. Toplamda 45 gün içersinde gerçekleşen zarar, masa-sandalye kırılması, ciro kaybı… Bunlar nasıl telafi edilecek? Ayrıca Cuma-Cumartesi 3 milyon insanın ziyaret ettiği Beyoğlu'nda trafik, son iki Cumartesi 1,5 milyona düştü. Nişantaşı'na, Ortaköy'e, Bebek'e kaçan 1,5 milyon ne zaman geri döner? Bu zarar nasıl telafi edilir? Herhalde iyi niyetli davranıp, bir sene filan işgaliye yazmazlar diye düşünüyorum.