“İşverene iyi bir para kazandırmalıyım ki binama iyi baksın”

10 Ağustos 2018

GVDS’nin tasarım felsefesine dair başka neleri vurgulamak istersiniz?

Her şey çok çalışarak oluyor. Belki beş yıl önce bu konuya çok çalışmışımdır ve ürünü şimdi aklıma gelmiştir, bilmiyorum. Ama çalışmayı, pratik içinde olmayı hiç bırakmamak lazım. Dahası, nasıl olduğunu anlatamayacağım -herkesin de başına geliyordur- ama her şey bir hisle geliyor. O an o binayı kullanacak olan kişi ya da kişilerin o binaya girdiklerinde ne hissedecekleri, eve gittiklerinde o binadan ne hatırlayacakları, hangi lezzetle onu hatırlayacakları benim için çok önemli. Bu bir müze de olabilir, şu anda çokça yaptığım gibi bir AVM de olabilir, konut gibi daha spesifik bir proje de olabilir, restoranlar da olabilir. Dolayısıyla tasarım bir pazarlama değeri değil, hayatımızın iyi geçmesi, ondan keyif almamız  ve iyi yönetebilmemiz için bir ihtiyaç. Bugün çevremiz render çöplüğü. Her yerde görseller var ama gerçeğine baktığınız zaman ne o ağaçlar  orada, ne o balkonda öyle oturulabiliyor, ne o çocuk öyle gülebiliyor. Aslında bunların hiçbiri yok. Sizce de bu bir kabus tanımı değil mi? Dolayısıyla ben olabildiği kadar o insanlarda nasıl iyi bir his uyandıracağımı ve bunun nasıl bir silsileye gireceğini düşünüyorum. Önemli olan bu işi doğru yapmak ve  ticari haliyle herkes için yararlı hale getirmek.

Tabi ki bir mimarlık ofisi olarak ya da yatırımcı olarak hepimizin bundan ticari beklentileri var. Uzun zamandan beri büyük ölçekli işletmeler tasarlıyorum, dolayısı ile artık bir projenin hangi parametrelerle tasarlanması gerektiğini, uzun ve kısa vadedeki yapım ve işletim bütçelerini öngörebiliyorum. Bunu şunun için belirtiyorum, ben tasarladığım binanın uzun ve kısa vadeli işletmesel kaderini iyi bir şekilde yönlendirebilmeliyim ki yapının ömrünü uzatabileyim. Yani yatırımcı ya da işletmeciye yatırımından ne kadar fazla gelir kazandırabilirsem tasarladığım yapı o kadar uzun ömürlü olur. Kısaca işverene iyi bir para kazandırmalıyım ki binama iyi baksın. Ya da işletme giderlerini şimdiden iyi düşünmeliyim ki binamın ömrü uzun olsun. Yaptım, fotoğrafını çektim, dergiye çıktı, yaşasın! Bu değil. Binaya ve yaptığım işlere karşı sorumluluğum daha uzun. 

Ki bu özellikle Türkiye’de çok sorunlu bir konu çünkü yeni diyebileceğimiz yapılar bile yıkılıp yenisi yapılıyor. Bu konuda şanslı olduğunuzu söyleyebilir miyiz? Mesela az önce Palladium Antakya’nın hâlâ yüzünüzü güldüren bir proje olduğunu söylediniz.

Herhalde tüm bu anlattıklarımdan insanlara bir bilgi veriyorum ki bu tür insanlar beni buluyor. Mesela Watergarden projesi de benim için mihenk taşıdır. Watergarden İstanbul, Türkiye’de gastronomi ve eğlence merkezi olarak yapılmış bu ölçekteki ilk proje. Tabi bunda Ziylan Gayrimenkul’un kurucusu Mehmet Ziylan’ın büyük rolü var. Genel olarak sadece işveren yatırımcılarla değil, işletme firmalarıyla da iletişim halindeyim. İhtiyaç duydukça “Biz böyle yapıyoruz, size ne düşünürsünüz” diye sorulması, ilerleyen sürecin içinde olabilmek çok keyifli. Aynı şey Starcity ve Palladium Antakya için de geçerli. İnsanlara bu niyette olduğunuzu bildirmeniz gerek ki onlar da size danışsınlar.

O noktada tasarımcıya danışmaları, onunla iletişim halinde olmaları çok önemli.

İşte bu baştan nasıl bir ilişki kurduğunuzla alakalı. Nasıl başlıyorsa öyle devam ediyor.  

Watergarden
Watergarden İstanbul

"Gerçekten müteahhitlik diye bir ırk olabilir!"

Türkiye’deki işverenlerden bahsettik. Yabancı yatırımcılarla da yoğun olarak çalışıyorsunuz. Onlarla nasıl ilerliyor süreç? Aradaki farklar neler?

Aslında paranın da, mesleğin de, ticaret şeklinin de dini, dili, ırkı yok. Geçen gün yabancı bir müteahhitle çalışırken şunu düşündüm; gerçekten müteahhitlik diye bir ırk olabilir. Terminoloji, beden dili, her şey aynı :)

Mesela Watergarden projesi yurtdışına açılmamızda çok etkili olmuştur. Öncesinde de Polimeks’le Türkmenistan’daki spor olimpiyatları için bir enerji binası yapmıştık. Ama Watergarden’dan sonra yurtdışında daha büyük projelerde yer almaya başladık. Şu anda Cidde’de, Kıbrıs’ın her iki tarafında ve Arizona’da projeler yürütüyoruz. Amerika dışındaki projelerin hepsinde konsept, mimari ve iç mimari tasarım ve uygulama projelerini çiziyoruz.

Bunun dışında Türkiye’de, İstanbul’da 80 villadan oluşn bir site projemiz var. Benim için çok önemli ve keyifli bir proje. Onun da mimari ve iç mimari projelerini biz hazırlıyoruz.


Kurucu Görkem Volkan ile...
GVDS Tasarım Ekibi ile...
GVDS Stajyerleri ile...
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :