Özellikle Olimpiyatlar, Dünya Kupaları ve Dünya Şampiyonaları gibi büyük organizasyonlar için tasarlanmış stadyumlar, oyunlar sonrası geride bırakacağı mirasla da önem taşımakta. 2000 yılında düzenlenen Sydney Olimpiyatları'ndan başlayarak olimpik projelerin, kentsel alanları dönüştürme amaçlı olarak kullanıldığı söylenebilir.
Londra, 2012 Olimpiyatları'na adaylık sürecinde, olimpiyat tesislerinin oyunlar sonrası bırakacağı miras üzerine yaptığı titiz çalışmayla olimpiyatları bu kente taşımayı başardı. Buna göre olimpiyatlara ev sahipliği yapmanın Londra için en önemli getirisi Doğu Londra'ya yapacağı dönüşüm etkisiydi. Arup firması tarafından adaylık sürecinde hazırlanan bir rapora göre, proje kapsamındaki Olimpiyat Köyü oyunlar sonrasında 4000 kişi için yerleşim potansiyeli taşırken, 100 hektarlık bir alanın dönüşümü sağlanacaktı.
Olimpiyat Stadyumu'nun da oyunlar sonrası bölge halkına hizmet edecek ve amatör sporları yapmaya olanak tanıyacak şekilde kullanımını sağlayacak esnek bir tasarım öngörülmüştü. Kasım ayı başında açıklanan olimpiyat stadyumu projesi, bu anlamda bugüne kadarki anıtsal stadyumlarla karşılaştırıldığında sürdürülebilirlik açısından çığır açacak gibi gözüküyor.
Olimpiyat Stadyumu'nun oyunlar sona erdikten sonra da Londralılar için bir çekim merkezi olması hedefleniyor. Oyunlar sırasında 80 bin kişilik kapasitesiyle açılış- kapanış törenleri ve atletizm yarışmalarına ev sahipliği yapması düşünülen stadyumun kapasitesi, oyunların sona ermesinin ardından 25 bin kişiye düşürülerek, çeşitli sportif, eğitimsel, kültürel ve toplumsal etkinliklerin gerçekleşebileceği bir stadyuma dönüştürülecek.
Ayrıca stadyumun, olimpik parkın içinde veya çevresinde yaşayacak halk için bir merkez işlevi görmesi ve çeşitli iş ve yatırım olanaklarını kendine çeken sürdürülebilir bir gelişmeye açık olması öneriliyor. Stadyum sökülebilir mimari elemanlar ve geçici ve sabit oturma alanlarından meydana geliyor. Asma germe olarak tasarlanan çatı strüktürü, stadyum kütlesinden tamamen bağımsız olarak düşünülmüş.
Yapının cephesini kumaş paneller oluşturacak, bu paneller hava şartlarına karşı koruma sağlarken aynı zamanda ilgi çekici görüntülerin yansıtılabileceği bir perde görevi görecek. Stadyumun girişleri stadyumun çevresi boyunca oluşturulmuş bir podyumdan sağlanırken yeme içme ve diğer ihtiyaçların karşılanacağı birimler ise podyum alanında konumlandırılacak bağımsız birimlerle çözülecek. Böylelikle seyircilerin olimpik parkın doğasıyla da ilişki kurması hedefleniyor. (Kaynak: http://www.london2012.com/news/archive/2007-11/new-era-of-stadium-design-unveiled.php )