Proje yönetimi konusunda kardeş şirketlerinizden faydalanıyor musunuz?
Rafine’deki işler YOO’dan bağımsız gidiyor. Rafine aslında Servis 365 ile aynı çatı altında. ODTÜ’den sınıf arkadaşımız Gökhan uzun süre Rusya’da çalıştı. Orada Zara’nın da bağlı olduğu Inditex grubuyla çalışıyordu. Inditex, perakendede dünya devi olduğu için bütün süreci çözmüş durumda. Gökhan’lar Inditex’e iş yaparken bir süre sonra firma onlardan bir proje yönetim firması kurmalarını istiyor; “İşi en iyi siz biliyorsunuz ama bir proje yönetim firması olursa, mağaza sayısını arttırmak için bazı işleri başkalarına da verebiliriz” diyorlar. İstedikleri sayıya ulaşınca da bir ‘retail facility management’ firmasına ihtiyaç duyuyorlar. Ama bunun tamamen Inditex’in yazılımıyla yönetilmesini istiyorlar. Zaten dünya çapında işleyen bir sisteme sahipler. Gökhan bu süreçte çok fazla tecrübe edindiği için Türkiye’ye dönmeyi düşündüğünde, burada da böyle bir ihtiyaç olduğunu (elektrikçilerin sadece elektrik işinde, mekanikçilerin sadece mekanik işinde bakım yaptığını, bunların da genelde taahhüt firması oldukları için işi düzgün yapmadıklarını) düşünüp, birlikte Servis 365’i ve Rafine’yi kurduk. Yani proje yönetimi çok fazla üzerine yüklendiğimiz bir alan değil. Rafine senede birkaç tane butik proje yapıyor. Dolayısıyla YOO tarafında yaptığımız projelerin içerisinde çok küçük bir payı var. Ama Servis 365 tarafı çok kuvvetli, şu anda 800-900 noktaya servis veriyorlar. İleride daha da büyüyeceğini düşünüyorum çünkü mağaza ilk açıldığında bakım konusu çok önemsenmeyebiliyor. Birçok mağazada ya da ofiste, “burası soğumuyor/ısınmıyor, bir cihaz daha takacağız” dedikleri zaman, 3-5 senedir hiçbir cihazın filtresine bakım yapılmadığını görüyoruz. Filtre temizlenmediği için cihaz ne emebiliyor ne de üfleyebiliyor. Buna büyük markalarda da rastlıyoruz. Mesela aynı markaya ait mağazalarda farklı zamanlarda farklı aydınlatmaların kullanıldığını görüyoruz. Çünkü 5-10 spotun değişmesi gerektiğinde mağaza müdürü birlikte çalıştıkları elektrikçiyi arıyor, elektrikçi gelip mağazadaki çalışana bunları almanız gerek diyor, sonra o liste merkeze gönderiliyor, merkez bunu sürekli malzeme aldıkları yere gönderiyor, sonra onlar ürünleri mağazaya gönderiyorlar, mağazadaki çalışan merkezi arayıp spotların geldiğini söylüyor ve elektrikçi tekrar mağazaya çağrıldığında bu ürünlerin yanlış olduğunu söylüyor. Kendiniz büyümüşsünüz, 100 tane mağaza açmışsınız ama sistem kurmak yerine mağaza açmaya odaklanmışsanız o mağazaların bakımını sağlamanız çok zor. Umarım önümüzdeki süreçte herkes bunun önemini daha iyi kavrayacak.
Yoo Mimarlık'ın İnönü Evi'ndeki ofisinden görüntüler
Peki bu 11 yıllık süreçte YOO Mimarlık’ın kırılma noktaları neler oldu?
Türkiye’de bir şirket kurduğunuz ya da bir işe başladığınız zaman, ne kadar uzun süre ayakta kalırsanız kalıcılığınız o kadar artmaya başlıyor. En zor zaman birinci gün, en zor ay birinci ay, en zor yıl birinci yıl. Süre ilerledikçe işinizi daha iyi anlarsınız, hedefinizi daha iyi görürsünüz, insanlar sizi daha çok tanımaya başlar.