Oğuzhan Yılmaz

Haziran 2016’dan bu yana Kolektif Mimarlar’da çalışıyorum. İçmimarlık ve mimarlık bölümlerinde çift anadal yaptığım için okulum biraz uzadı, bu dönem diploma projesi alacağım. Sıddık Bey okulda proje yürütücümüz oldu. İkimiz de Ayhan Usta’nın öğrencileriyiz. Ben de onun gibi sürekli yarışmalara katılıyordum. Buraya gelmemdeki temel neden de yarışma oldu. Sürekli yarışma projesi yaptığınız zaman bu artık sizde alışkanlık yaratıyor. Yarışmaya katılmayınca kendinizi garip hissetmeye başlıyorsunuz. O ay kaç tane yarışma varsa hepsini not alırım. Ofiste de siyah bir tahtamız var, katılacağımız yarışmaları oraya yazıyoruz. 

Buraya başladığımda İnegöl Belediyesi Hizmet Binası yarışmasını yapıyorduk. Kent mobilyalarını ben tasarlamıştım. O süreçte Buda Mimarlık da burada çalışıyordu. Herkes kendisine verilen işi bitirip sorumluluğunu yerine getiriyordu. Sonrasında Şehitkamil Belediyesi Sanat Merkezi projesini çizdik ama o yarışmada ödül alamadık. O zaman, ödül alındığı ve alınamadığı durumlarda ofisteki ruh halini gözlemleme şansım oldu (gülüyor). Sıddık Bey’e gidip “bu yarışmada ödül alamadık hocam, ne yapacağız?” diye sormuştum. O da katıldıkları yarışmaların yarsısından zaten ödül alamadıklarını söylemişti. O zaman kazanmak kadar kaybetmenin de önemli olduğunu anladım. 

Kolektif Mimarlar bende ofisten ziyade, okuldan sonra kendimi eğitmeye devam ettiğim bir atölye hissi uyandırıyor. Avan projenin nasıl hazırlandığını burada öğrendim. Yarışma projelerinde bin metrekarelik alan da oluyor, 50 binlik alan da. O total alan nasıl tasarlanır, süreçler nelerdir, ölçeklere nasıl bakılır, analiz aşamaları... Okulda yürütücü sürekli değiştiği için bunları deneyimleme şansınız olmuyor. 
Bir odada 20-25 mimarın olduğu ofislerde de çalıştım. Orada çoğu insan bilgisayar başında sabahtan akşama çizim yapar. Fikirlerinizi tasarıma yansıtma şansınız olmaz. Kolektif Mimarlar’da bu şansı gayet rahat elde ediyorsunuz. Uygulama ve yarışma olmak üzere ikiye bölünmüş bir ofis değiliz. Tasarımlarımızı istediğimiz gibi yapabiliyoruz. Tabi yarışma ortamı da bu konuda serbestlik sağlıyor.