MesutT: Projeye nasıl dahil oldunuz ve sizden ne istenildi?
HalukG: Mimar Sinan Güzel sanatlar Üniversitesi'nden şehir plancısı bir arkadaşımla birlikte (Orhan Demir) ulaşım konusunda bir danışmanlık hizmeti verdik. Bu arada hemen bir düzeltme yapayım, çünkü Tarlabaşı Projesi ile ilgili yapılan bazı açıklamalarda 'proje ile ilgili bir ulaşım master planı yapıldığı' şeklinde bir ifade kullanılmış. Oysa bölgeyle ilgili bir ulaşım master planı yapmak söz konusu değildi. Bizim yaptığımız, bu projenin ele aldığı adaların (ki oldukça küçük bir alanı kapsıyor) mevcut ulaştırma altyapısı ile ilişkisi nedir, bu ilişki söz konusu yenileme projesi kapsamında düzeltilebilir mi ve nasıl düzeltilebilir şeklinde bir değerlendirme yapmaktı.
Biz, konuyu iki açıdan inceledik: a) yayaların ve araçların adalara giriş çıkışları nasıl olacak ? ve b) adaların kendi içindeki cadde ve sokaklarda yaya ve araç dolaşımı nasıl olacak? Çok küçük ölçekli bir çalışmaydı. Ne İMP'nin Çevre Düzeni Planı ile ne de İstanbul'un genel ulaşım planlama çalışmasıyla ilişkilendirilerek geniş bir çerçeveye oturtuldu. Zaten bizden istenen de bu değildi. Biz, ilk toplantılarda, Tarlabaşı'nda bir yenileme projesi yapılacaksa bunun daha sonra sınırlanan adaların dışına da geçebileceğini, en azından ulaştırme altyapısı bağlamında bunların birlikte ele alınması gerektiğini söyledik. Hatta sizin de belirttiğiniz gibi Belediyenin Taksim ile ilgili ileriye dönük bazı düşünceleri var. Biz, bölgenin bütün bunları gözeten geniş kapsamlı bir bakış açısıyla incelenmesinin uygun olacağını düşündüğümüzü belirttik. Ama gerek zaman açısından, gerekse projenin çerçevesi açısından, bizden istenen danışmanlık hizmeti, proje konusu adaların ulaştırma sistemi ile ilişkisi konusunda öneriler hazırlamaktı. Sonuçta da dokuz sayfalık bir rapor sunduk. Ben, 'ulaşım master planı yapıldı' ifadesini gördüğümde çok güldüm; dokuz sayfalık ulaşım master planı olmaz.
MesutT: Bulgularınız nelerdi, raporda nelere yer verdiniz?
HalukG: Tarlabaşı Bulvarı'nın mevcut durumu ile ilgili bazı öneriler getirdik. Tarlabaşı Bulvarı'na herhangi bir müdahale, böyle bir çalışma çerçevesinde zaten söz konusu değildi. Biz, mevcut duruma olabildiğince az müdahale ederek daha uygun bir ulaşım akışının nasıl sağlanabileceğine baktık. Tarlabaşı Bulvarı, her iki yönde de dört şeritli görünüyor, ancak her iki yönde de birer şerit araçların park yeri olarak kullanılıyor. Günün değişik saatlerinde çok sayıda araç yol kenarında park edebiliyor. Yaya kaldırımı yok denecek kadar az ve yetersiz. Biz, projede yol kenarına park etmenin önüne geçilmesini, dördüncü şeridin kaldırılarak yaya kaldırımına dönüştürülmesini, araçların geçici park edebilmeleri için de cepler yapılmasını önerdik. Bizim raporumuzda bulvarla ilgili tek önerimiz budur ve akılcı bir öneri olduğunu düşünüyorum. Gerçekten de eğer bulvarın şu anki durumunu değiştirmeyecek isek, hele de böyle bir yenileme çalışması yapılıyorsa, yaya hareketleri için mutlaka daha fazla kaldırım ayrılması gerekiyor. İkinci olarak, da yapı adalarına giriş ve çıkışların nereden olacağına dair önerilerimiz oldu. Bazı sokaklarda kotlar açısından sorunlar vardı; bulvar yukarıda, adalar ise aşağıda kalıyor. Merdivenlerle iniliyor, araç girişi söz konusu değil. Bölgedeki mevcut yapılaşma ve yol genişlikleri göz önüne alınarak, Sakız Ağacı Caddesi ile Halepli Bekir Sokağı'nı tek yönlü olarak kullanan trafik dolaşım seçenekleri önerildi.
Bölgedeki yaya hizmet düzeyini ve güvenliğini arttırmak amacıyla, araç dolaşımını belirli yollarda toplayarak, fiziksel nitelikleri yayalar için uygun olan, olabildiğince uzun bir yaya aksı oluşturulmasını önerdik. Tarlabaşı Bulvarı'na paralel olarak uzanan, Çöplük Çeşmesi ve Fıçıcı Abdi sokakları, böyle bir yaya aksı için elverişli konumdaydılar. Ancak, mevcut durumda, bu iki sokak birbirinin devamı olmadığından ,yaya aksının sürekliliğini sağlamak için iki sokağı ayıran ada içerisinde Tarlabaşı Bulvarı'na paralel bir yaya aksı planlanmasını önerdik.
Bizim danışmanlığımız çerçevesinde projeyle ilgili başlıca önerilerimiz bunlardı.