İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunuyum. Temmuz 2019’da PDG Mimarlar ekibine dahil oldum. Murat Bey ile daha önceden çalışma fırsatım olduğu için, mimari projelerindeki tavrına ve iş yapma biçimine aşinaydım. Ekibi genişletmeyi düşündüğü bir dönemde kendisiyle iletişime geçtim ve birlikte çalışmaya başladık.
Çalışma ve staj süreçlerim boyunca Erözü Mimarlık, Soyak İnşaat gibi farklı firmalarda yer aldım. Konsept, uygulama, detay ve yarışma projeleri gibi farklı alanlarda deneyim sahibi olma şansım oldu. PDG Mimarlar’ı ürettiği projeler ve iş yapma biçimi açısından ‘nitelikli’ olarak betimleyebilirim. Projelerin üretim süreci, ‘öz’ü arayan bir tavırla nitelikli bir çalışmayı içeriyor. Zaman zaman mimarlık ofislerinin teslim ettiği proje ile uygulanan arasında birçok parametreden dolayı farklılıklar yaşanabiliyor. Mimarlığı bir süreç olarak değerlendirirsek, Murat Bey’in bu sürecin oldukça titiz bir takipçisi olduğunu söyleyebilirim.
Ofisteki çalışma ortamımız oldukça keyiflidir. Herkes yapması gereken işin farkındadır ve elindeki işi aynı derecede sahiplenir. Nitelikli işlerin çıkmasının sebebi belki de bu olabilir. Ofis içerisinde bir hiyerarşimiz yok, genel olarak sıcak bir ortama sahibiz.
Ben daha çok mimari projelerde ve ofis içi iletişim koordinasyonunda görev alıyorum. Projenin yoğunluğuna göre ofis içerisindeki herkes projeye dâhil olabiliyor. İşe de yeni başladığım için çok fazla projeye dâhil olma fırsatım olmadı ama şimdiye kadar Antalya’da uygulaması gerçekleştirilen cami projesinde yer aldım. Şu an üzerinde çalıştığımız Eyüp’te gerçekleştirilecek vakıf kültür merkezi projesi oldukça keyifli. Yaklaşım açısından da doğru bulduğum bir proje. Eski binaların arasına eklemlenen modern binaların yarattığı eski-yeni ilişkisini inceleyerek, mimarlığı her yönüyle ele alabilme fırsatı sunan kıymetli bir proje olduğuna inanıyorum.