Bir de prototip çalışmalarıyla müşterilere gerçek ölçeği önceden sunabildiğinizi biliyoruz.
EY: Evet, tasarımın prototipini sahada uygulamadan önce fabrika ortamında test ediyoruz. Büyük ölçekli işlerde bu şekilde çalışmak sorunların önceden tespit edilmesini sağlıyor. Bazı müşterilerimizin çok sayıda mağazası var. Örneğin, 2 bin adet mağazada uygulanacak tasarımın bu şekilde önceden denenmesi işin maliyetini de en aza indiriyor.
Bütçe anlamında fark ediyor mu?
EY: Çok fark etmiyor aslında.
EK: Büyük ölçekli konsept uygulamalarında “value engineering” dediğimiz şey; yani bütün maliyetleri optimize etmek çok önemli hale geliyor. 2 bin şubede bir malzemeyi başka bir detayla çözdüğünüz noktada yarattığınız maliyet faydası müthiş rakamlara ulaşabiliyor. Onun için tabi mutlaka bir zaman gerekiyor, bu Ar-Ge gibi bir şey aslında. Biz detayları bu şekilde optimize etmeye çalışıyoruz. Araya mutlaka revizyonlar giriyor. “Value engineering” kısmında da çok ciddi faydasını görüyoruz açıkçası.
EY: Bir de son noktada işin içine satış, pazarlama, inşaat, emlak ve diğer ilgili departmanları hep dahil ediyoruz. Bu prototipte de önemli, çünkü projenin sahiplenilmesini sağlıyor. Özellikle satış bölümünde çalışanlar sahayı herkesten iyi biliyorlar ve sıkıntı yaratan durumları bize doğrudan aktarabiliyorlar. Tasarım sürecine onları dahil etmek, fikirlerine değer verdiğimizi göstermek ve onlara göre revizyon yapılması, çalışanların tasarımı sahiplenmesini sağlıyor.
EK: Garanti, Turkcell, KFC, Starbucks gibi büyük markalarla çalışıyoruz. Bu tip markaları yaygınlaştırabilmek çok kolay değil, çünkü bunlar çok büyük yatırımlar. Bu kadar büyük markaların karar almaları da kolay olmuyor. Prototiple çalışmak karar alma sürecini hızlandırıyor.
Turkcell, Pera.
KFC, İngiltere
Ofisteki iş bölümünden bahsedebilir miyiz biraz?
EY:Ofiste temel olarak üç farklı departman var. Marka ve kurumsal kimlik tasarımı yapan branding ekibi, araştırma (insight) ve dijital tasarım ekibi ve mimari ekip var. Bütün ekiplerimizin başında da birer direktör var. Biz Emre ile genelde projeleri paylaşıyoruz. Çok devasa bir proje olursa beraber yürütüyoruz ama şu anda projeleri paylaşarak ilerliyoruz. Erdem zaten dijital ve araştırmadan sorumlu. O da aslında bütün dijital ve araştırma projelerine bizzat dahil oluyor.
.jpg)
EK: Biraz tabii ki ölçeğe göre değişiyor ama her projede, mutlaka araştırma, servis tasarımı, marka ve mimari taraftan dijital bileşen varsa farklı bakış açılarını bir araya getiren bir ekip oluşturmaya gayret gösteriyoruz. Bu bizim açımızdan önemli. Örneğin, son dönem yeni bir banka projesini Kuveyt’te hayata geçiriyoruz. “Geleceğin bankasını yapmak istiyoruz” diyerek bize geldiler. Bizim gerçekten yenilikçi ve geleceğin bankasını oluşturabilmemiz için buradaki yaklaşımı da işin içine katmamız gerektiğini fark ederek, ekibi tamamen ona göre oluşturduk.
